BU SIRRI ONLARA SÖYLEME ARAMIZDA KALSIN
AZ BİLİNEN BİR ATATÜRK ANISI...
İtalyanlar uzun süredir elde etmek istedikleri Trablusgarp'a (Bugünkü
Libya) 1911 yılında saldırmışlardı. Osmanlı Ordusu Anavatanı'ndan uzakta
çarpışıyordu. Bu sıralarda bir grup subay da savaşa katılmak için
Bingazi şehrine gidiyordu. Bunların arasında Mustafa Kemal de
bulunuyordu.
Yolda bir bedeviye rastladılar. Bu adam el falından
çok iyi anladığını söyleyerek genç subayların fallarına bakmayı teklif
etti. Hepsi avuçlarını gösterdiler. Talihlerini öğrenmek istediler. Sıra
Mustafa Kemal'e gelmişti. Önce elini uzatmak istemedi. Arkadaşlarının
ısrarı üzerine O da elini bedeviye uzattı.
Sarışın subayın
elini sert avuçlarına alan bedevi, bu elin çizgilerine bakar bakmaz,
yerinden ayağa fırladı ve büyük bir heyecanla haykırmaya başladı:
"Sen padişah olacaksın... Padişah olacak ve 15 yıl hüküm süreceksin..."
Gülüştüler ve yollarına devam ettiler...
Yıl: 1911'di...
Aradan yıllar geçti. 12 yıl sonra Atatürk, genç Türkiye Devleti'nin
Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyetin 14. yılının sonlarına yaklaşıldığında
hastalığı iyice ilerlemişti. Karaciğerinin şiştiğini görenler: "İçme
paşam" dedikleri zaman, O, Bingazi yollarındaki el falına bakan bedeviyi
hatırlatarak güldü: "Arap vaktiyle söylemişti... Bizim padişahlık nasıl
olsa
15 yıl sürecektir. Hesapça bu son senemizdir."
Yıl: 1938'di...
Daha sonra yanında bulunan Fuat Bulca'ya eğilip fısıldar: "Bingazi'deki
falcıyı hatırladın mı. Bana 15 yıl hükümdarlık yapacaksın demişti...
İşte 15 yıl Fuat... Vadem doldu..."
Atatürk'ün sağlık durumunun
endişe verici boyutlarda olduğunu bilen Fuat Bulca yutkunup, endişeyle
O'nun yüzüne bakar: "Siz hani falcılara inanmazdınız Paşam?"der. Atatürk
bunun üzerine Fuat Bulca'nın koluna dokunup, aynı odada bulunan Hasan
Rıza ve Cevad Abbas'ı göstererek; yavaş bir ses tonuyla şunları söyler:
"Bu sırrı sakın onlarla paylaşma... Aramızda kalsın..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.