23 Mayıs 2022 Pazartesi

2.ABDULHAMİT DÖNEMİNDE KAYBEDİLEN OSMANLI TOPRAKLARI


 2.ABDULHAMİT DÖNEMİNDE KAYBEDİLEN OSMANLI TOPRAKLARI

2. ABDULHAMİD DÖNEMİNDE HİÇ TOPRAK KAYBEDİLMEDİĞİ İDDİASI

Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit’in 33 yıl Osmanlı Devleti’ni savaşa sokmayıp, hiç toprak kaybı yaşatmadığı iddiası doğruyu yansıtmıyor. Osmanlı İmparatorluğu, 2. Abdulhamit’in 33 yıllık idaresi süresince Tunus, Girit, Mısır, Kıbrıs, Sırbistan, Karadağ, Romanya, Bulgaristan, Bosna Hersek, Niş, Teselya, Kars, Batum, Ardahan’ı kaybetmiştir.

33 yıllık 2. Abdülhamid devrinde hiç toprak kaybı yaşanmadığını iddia eden bir kitle var. Ancak, bu kitle 2. Abdülhamid’in Osmanlıyı savaşa sokmayıp, hiç toprak kaybı yaşatmadığına inansa da, tarihi gerçekler aksi yönü işaret ediyor.

2. Abdulhamit’in hüküm sürdüğü 1876-1909 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun kaybettiği topraklardan bazıları şu şekilde: Tunus, Girit, Mısır, Kıbrıs, Sırbistan, Karadağ, Romanya, Bulgaristan, Bosna Hersek, Niş, Teselya, Kars, Batum, Ardahan.

 İlaveten, 2. Abdulhamid’in saltanatı döneminde yaşanan siyasi olaylara dair ya da Osmanlı İmparatorluğu’nun toprak kayıplar hakkındaki Vikipedi başlıklarını bile sıralamak bu iddianın yersizliğini sergilemek için yeterli olur.

Siyasi olaylar

Tahta çıkışı ve Birinci Meşrutiyet

Balkanlarda karışıklıklar ve uluslararası ortam

Sırbistan ve Karadağ ile savaş (1876-1878) ve Tersane Konferansı

1877-78 Türk-Rus Savaşı (93 Harbi)

Bosna Hersek ve Yenipazar’ın Avusturya tarafından işgali (1878)

Kıbrıs’ın Birleşik Krallık tarafından işgali (1878)

Birleşik Krallık Kıbrıs Yüksek Komiserliği Bayrağı

1878’de Kıbrıs’a İngiliz bayrağının çekilmesi

Tunus’un Fransa tarafından işgali (1881)

Borçların ödenemez hale gelmesi ve Borçlar İdaresi’nin (Düyun-u Umumiye) kurulması (1881)

Yunanistan’ın Teselya’yı ilhakı (1881)

Mısır’ın Birleşik Krallık tarafından işgali (1882)

Somali’nin Birleşik Krallık tarafından işgali (1884)

Habeş Eyaletinin İtalya tarafından işgali (1885)

Şarki Rumeli’nin Bulgaristan tarafından ilhakı (1885)

Makedonya’da tedhiş hareketleri

Ermeni isyanları (1891-1895)

Yunanistan ile savaş (1897)

Girit’e özerklik verilmesi (1898)

Kuveyt’in özerklik kazanması (1899)

Yemen İsyanı (1905)

İkinci Meşrutiyet (1908)

Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmesi (1908)

Avusturya’nın Bosna-Hersek’i ilhak etmesi (1908)

Girit’in Yunanistan’a katılma kararı (1908)

Tedbirler

İkinci Meşrutiyet

31 Mart Ayaklanması ve Tahttan İndirilişi

 

Brittanica‘da 2. Abdulhamid’in 1878 yılından 1908 yılına değin İmparatorluğun topraklarını Rumeli’nin doğusu, Girit, Mısır ve Tunus dışında korumayı başardığı şöyle aktarılmıştı:

“Abdülhamid, 1878’den sonra imparatorluğu korumakta makul bir başarı elde etti. Doğu Rumeli hariç, 1908’e kadar başka toprak kaybetmedi (1881’de Fransa tarafından işgal edilen Tunus’ta ve 1882’de İngiltere tarafından işgal edilen Mısır’da Osmanlı otoritesi zaten önemsizdi). Girit’te Yunanistan 1897’de Giritlileri desteklemek için müdahale ettiğinde Osmanlılar isyanları bastırdı ve Yunanistan’ı mağlup etti. Ancak Avrupalı ​​güçler, Abdülhamid’i Girit’e özerklik vermeye zorladı. Avrupa’nın Makedonya’da önemli reformları uygulamaya zorlama çabalarını engellemede daha başarılı oldu. Arabistan’da Osmanlılar , 1870’lerin başında başlamış olan güçlerini genişletmeye devam ettiler.”

 

Ayastefanos ya da Berlin Antlaşmalarını okumak da bu iddianın gerçek dışılığının anlaşılması adına kâfi gelebilir…

 

https://www.malumatfurus.org/2-abdulhamid-doneminde-hic-toprak-kaybedilmedigi-iddiasi/   

 

14 Mayıs 2022 Cumartesi

SADAT İÇİN NE DEDİLER


 SADAT İÇİN NE DEDİLER

SADAT KURUCUSU ADNAN TANRI VERDI; 15 Temmuzdan sonra TSK yı biz yapılandırdık Islam birliğini sağlamak mehti yi karsılamak icin ortamı hazirlıyoruz,

Ne”Mehdi gelecek”diyerek”ORTAMI HAZIRLAMA”ya soyunan SADAT adlı bu kuruluş sıradan bir şirkettir,ne de CB Danışmanı sıfatıyla konuşan bu kişi sıradan bir şirket yöneticisi…

https://t.co/cf0uZpz2ku

SADAT BAŞKANI MELİH TANRI VERDİ :SADAT’ın başındaki isim Melih Tanrıverdi’nin (Adnan Tanrı verdinin oğlu ) MİT ve Savunma Bakanlığı’nı da içine alan itirafları

https://www.jonturk.tv/sadattan-harp-okullari.../

https://t.co/OUPDtbYMtq https://t.co/NsS0pk95

MERAL AKŞENER :Türkiye deki Sadat kampları

EROL MÜTERCİMLER ; Erol Mütercimler, hakkında hiç bir soruşturma açılmayan, 15 Temmuz'un ardından Harp Okulları'nın 3 yıl mülakatını yapan, Türk ordusuna paralel ordu kuran SADAT'ın kurucusu Adnan Tanrıverdi'yi anlatıyor..

https://twitter.com/boragazi/status/1525192687653163008...

SEDAT PEKER : SURIYEYE BENIM ADIMA GIDEN ARACLAR SADAT ORGANIZE EDIYOR

Sedat Peker’in videosunda itirafları tarihe not düşülmeli: “Suriye'ye benim adıma giden araçlar var. İçinde silahlar var. SADAT tarafından organize ediliyor. Bazıları Arapça konuşuyor. Arkadaşlar 'Bunlar El-Nusracı' dedi.”

https://t.co/JCpqWgBMZ2Sedat Peker’in videosunda itirafları tarihe not düşülmeli: “Suriye'ye benim adıma giden araçlar var. İçinde silahlar var. SADAT tarafından organize ediliyor. Bazıları Arapça konuşuyor. Arkadaşlar 'Bunlar El-Nusracı' dedi.”

https://t.co/JCpqWgBMZ2

HUKUKCU EMİNAĞAOĞLU : Hukukçu @eminagaoglu: SADAT bütün İslam ülkelerine danışmanlık yapan ve bu şekilde ortak bir ordu ve anayasa hedefleyen paramiliter bir örgütlenme.

Silahlanmış bir danışmanlık hizmeti devlete ait alanlara el atabiliyor.

@EzoOzer

https://t.co/lN9oe2nXh6 https://t.co/etLTQkNsm1

KEMAL KILIÇTAROĞLU :Sadat paramiliter bir kuruluştur milis gücü yetiştirir,

 

SADAT IN HİZMET PAKETLERİ

KARA KUVVETLERİ EĞİTİM PAKETİ

Kara harekatı eğitim pketi

Keskin nişancı eğitim paketi

Özel görev nişancı (sniyper) eğitim paketi

Koruma eğitim paketi

Tahrip eğitim paketi

Tek er ileri eğitim muhabere paketi

Gayri nizami harp eğitim paketi

Meskun mahal operasyonları eğitim paketi

Topçu ve havan ileri gözetleleyicilik eğitim paketi

Tank/zırhlı araç avcılığı eğitim paketi

SADAT Paramiliter Ltd.. https://t.co/6SFeZCnFLa

 

13 Mayıs 2022 Cuma

TÜRKİYEDEKİ SADAT KAMPLARI VE SADAT LİDERİ ADNAN TANRIVERDİ TSK YI NASIL YAPILANDIRDIĞINI ANALATIYOR


 TÜRKİYEDEKİ SADAT KAMPLARI   VE 

SADAT LİDERİ ADNAN TANRIVERDİ TSK YI NASIL YAPILANDIRDIĞINI ANALATIYOR

Harp okullarının mülakatları ve suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddialarıyla yeniden gündeme gelen Sadat Başkanı Adnan Tanrıverdi’nin yeni bir videosu ortaya çıktı. SADAT Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, konuşmasında, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, TSK’nın yapısının talepleri doğrultusunda değiştiğini belirtti.
Adnan Tanrıverdi’nin konuşması şöyle:
“Anayasa Komisyonu’na sunduğumuz Anayasa teklifindeki Silahlı Kuvvetler’in yeniden yapılandırılmasıyla ilgili tespitlerimizin aşağı yukarı tamamı 15 Temmuz’dan sonra yürürlüğe girmiştir.
Harp okulları, askeri okullar, sınıf okullarımızın dışındaki askeri okullarımızın tamamının Milli Savunma Bakanlığımıza bağlanmalı dedik, bağlandı.

1 Mayıs 2022 Pazar

MAYIS YEDİSİ SOĞUKLARI


 MAYIS YEDİSİ SOĞUKLARI

Mayısın 1 inde baslar 20 sine kadar bazen serin bazen Çok soğuk olarak devam eder. Özelikle 13 Mayıs ile 20 Mayıs arası 7 günlük zaman dilimi kış soğuklarını aratmaz çiftçiler için en kritik günlerdir.Mayısın yedisi kışın son soğuğudur. Miladi takvimde Mayısın 20'si yazın başlangıcıdır. Bu kabulü “Ver Hıdrellez'i veriyim yazı” sözü de destekler mahiyettedir. Gün döndü yaz, gün döndü kış: Eski takvim hesabına göre gün dönümü Haziranın 12'sinde (25 Haziran) olmaktadır.

HALK TAKVİMİNE GÖRE AYLARIN İSİMLERİ
Ocak = Galandar,zemheri.Don Ayı, Çileler Ayı,
Şubat= Güçük Ayı yilin en kisa ayı
Mart= Mart : Döl Dökümü, Kuzu Ayı, Yazbaşı
Nisan= Abril Ayı abrul:Yağmur Ayı, Yağar Ay (Nisan):
Mayıs= Mayıs:Çiçek Ayı, Tut (dut) Ayı
Haziran= Kiraz Ayı,ot ayi: Yayla Ayı,
Temmuz= Çürük Ayı : Kotan Ayı, Orak Ayı
Ağustos= Ağustos: Biçim Ayı, Çürük Ay hasat ayi
Eylül= İstavrit Ayı, Harman Ayı, Böğrüm Ay
Ekim= koç Ayı ,Şarap Ayı, Değirmen Ayı, Sulta Ay bağ bozumu
Kasım= Üzüm Ayı, Koç Ayı, Koç Katımı
Aralık= Sığır goyan Ayı Nahır-Kovan, Kara-Kış

7 Nisan 2022 Perşembe

ALEVİLER NEDEN TAVŞAN ETİ YEMEZ

 

ALEVİLER  NEDEN TAVŞAN ETİ YEMEZ?

Aleviler tavsan eti yemezler. Bunun bir çok sebebi var. Ancak asıl sebep; tavşanın adet görmesi ve etinin çok kanlı olup sağlıksız olmasıdır. Ayrıca tavşan fizyolojik ve biyolojik yapısıyla da ilginçlikler taşıyan bir hayvandır. Tavşanın kafası kedi kafasına, kulakları eşek kulaklarına, arka ayakları köpek ayaklarına, ön ayakları kedi ayaklarına ve kuyruğu domuz kuyruğuna benzemektedir. Yine tavşan kedi ile çiftleşmektedir. Bunca sağlıklı ve yenilmesinde sakınca olmayan hayvan (koyun, keçi sığır vb.) varken Alevilere “neden tavşan yemiyorsunuz” diye sorular sormak düşündürücü olmanın ötesinde art niyetlilikten başka bir şey değildir.

 

Alevi- Bektaşi toplumunda tavşan algısı şöyle genelleştirilebilir:

 

1. “İslam’da geviş getirmeyen ve çift tırnaklı olmayan bütün hayvanlar murdar sayılır. Tavşan geviş getirmeyip, çok tırnaklı olduğu gibi insan gibi hayız görme özelliğine sahiptir. Bu nedenle Aleviler tavşan eti yemezler” (Aslanoğlu 1999a: 115- 138; Roux 1997: 67).

 

2. “Tavşanın başı kediye, kulakları eşeğe, burnu fareye ve ayakları köpeğe benzemekte olduğundan genellikle toplumumuzca bu hayvanın eti yenilmez. (Noyan, 1972; Zelyut, 2002; Aslanoğlu 1999b). Kur’an’da haram olarak bildirilen hayvanlar hariç isteyen ve midesi alanlar her istediği hayvanın etini yiyebilirler.

 

3. “Tavşan hayız getirmesi nedeniyle kadına benzer. Alevilikte kadının değeri büyüktür. Ayrıca köpek, kedi gibi murdar hayvanlarda olduğu gibi üst dişleri vardır. Oysa eti yenebilen hayvanların üst dişi yoktur, bu nedenle geviş getirirler. Gerek hayız getirmesi ve gerekse geviş getirmemesi nedenleriyle tavşan eti yenmez” (Aslanoğlu 2000: 69-90).


4. Tavşan, Hz. Ali’nin kedisine benzediği için yenmez(Çubukçu, 1978; Yörükan 1998; Roux 1997: 67).

5. Hazreti Hüseyin’i şehit eden Yezid’in sorgu gününde tekrar dirildiğinde tavşan suretine bürüneceği(Kotle 2000: 24-27) ve Yezid’in ruhunun tavşanın vücuduna girmiş olduğu(Roux: 1997: 67) inancından dolayı tavşan yenmez.

6. Bazı kaynaklarda Hz Peygamber’in, hayız gördüğü için tavşan eti yemediği rivayet edilir. Bazılarında kendisine hediye edilen tavşan etini kabul ettiği fakat yerken görülmediği anlatılır.Bu şaibeli durum, hem Alevi-Bektaşiler hem de

Sünniler tarafından delil olarak kullanılmaktadır.

 

7. Şiilerin ve Alevilerin velayetine inandığı ve bu yüzden kendilerine itaat ettiği imamların sekizincisi olan İmam Rıza’nın tavşanın haram olduğunu söylemiştir. “Kediye benzeyen pençesinin olması; eşeğe benzeyen kulaklarının olması vücudunda olan necasette diğer vahşi hayvanlar hükmünde olduğundan dolayıdır”

 

8. Alevilerin tavşan eti yememesi ile ilgili olarak öne sürülen bir diğer gerekçe Hızır inancından kaynaklanmaktadır. Hızır dara düşen, medet dileyen kişilere farklı şekillerde yaklaşır. Tavşan da bu iletişim için kullanılan bedenlerden biri olduğu için
tavşanı öldürmek ve etini yemek doğru kabul edilmez.

https://www.frmtr.com/alevi-kulturu/4708557-aleviler-neden-tavsan-eti-yemez-hangi-hayvanlara-deger-veriyorlar.html