İslam kilidinin
anahtarını ingiltere’nin güvenilir ellerine teslim etmekte İslam alemi için
hiçbir tehlike yoktur.
Yunan askerlerine
karşı gelmeyin onlar padişah efendimizin daveti üzerine ülkemizi işgale
gelmişlerdir
diye kurtuluş
savaşında bildiri dağıttırarak halka
savaşmayın diye çaba göstermiştir
İskilipli Âtıf HOCA
başında bulunduğu Teâlî-i İslam Cemiyeti'nin
(ada bakın!) imkânlarını kullanarak İngiliz ve Yunan işgallerine karşı
çıkılmaması için çalışmış, bu yolda hazırlattığı beyan-nameleri Türk köylerine
dağıtmıştır. İstiklal
mahkemesi İskilipli atıfı vatan hainliğinden asmıştır birilerinin mazlum
gösterip şapka kanunundan asıldığı yalandır
.
İSKİLİPLİ
ATIF HOCA NEDEN İDAM EDİLDİ?
Başında hoca lakabı bulunan hele de “Şapka Kanunu’na” karşı
çıktığı için idam edildiğine dair hakkında efsaneler türetilen bir kişi hakkına
yazı yazmanın zor olduğunu söylemeliyim. Ama dini konularda epeyce mürekkep
yalamış bir kişi olarak “idam edilmiş” bir kişi hakkında asla ve asla belgeye
dayanmayan bir tek satır bile kaleme almayacağımı, bunun aksinin “iftira”
olduğunu herkes gibi ben de çok iyi biliyorum.
Ama bazı kesimler hiçbir araştırma, insaf, izan ve ahlak
duygusu taşımadan, “İskilipli bizim hocamızdır, o hemşehrimizdir, ona karşı
çıkanlar dinden çıkar” gibi sapıklık ötesi bir cehalet sergiliyorlar.
Allah indinde hiç kimse sakalı ve cüppesi vardı diye temize
çıkmayacak, yaptıklarından yani fiillerinden sorumlu tutulacak. Hz.
Peygamber’in “Kızım Fatıma bile hırsızlık yapsa, ona cezasını verin” dediği
ölçü işte budur. Herkesin cezada ve mizanda eşit olduğu ölçü.
ŞİMDİ KONUYA GELELİM:
İskilipli Atıf Hoca’nın idamı konusundan önce, kendisi hakkında
pek konuşulmayan bir hususu gündeme getirelim. Malumuz İskilipli Atıf Hoca’nın
yazdığı bir kitap var. Adı Frenk
Mukallitliği ve Şapka. Hoca, bu
kitabı yazarak Anadolu’nun birçok yerine satılması için gönderir.
Kitabın adında geçen “Frenk” ne anlama geliyor? Frenk
Osmanlının Batılılara bilhassa Fransız kökenli Hıristiyanlara (ki o dönemde
Fransa bütün Batı medeniyetini temsil ediyordu) verilen addır. Frenklik
toplumda çoğunlukla gâvurluk olarak da adlandırılır.
İskilipli, Müslümanın şapka giyerek gâvuru taklit etmesinin
dine aykırı olduğunu çeşitli vesikalarla anlatmıştı kitabında.
Buraya kadar güzel.
Peki, “şapka giyerek gâvuru taklit etmenin caiz olmadığını”
yazan İskilipli hangi derneğin kurcusu ve üyesi idi?
İngiliz Muhipleri
Cemiyeti’nin!
İyi de bu İngilizler gâvur değil
mi?
Bir hoca efendi, hem de “gâvuru taklit etmeye” bile karşı
çıkan bir hoca efendinin “gavur sevenler derneğine” üye olması dine uygun mu
acaba? Kuran-ı Kerim’in “Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin” (Maide 51)
emrine rağmen İskilipli neden “İngiliz Muhipleri Cemiyetine” üye oldu?
Gâvuru sevenler derneğine üye olan İskilipli için acaba
“Allahın sevdiği bir kulu” denilebilir mi?
Ya da “Allah, gavuru seveni,sever mi?
Hem “Frenk’i taklit etmeyin” deyip hem de Frenk’e sevgisini
ilan eden İskilipli’nin bu çizgisini “Çorum’un Atıf Hoca aşığı dernekleri”
neden sorgulamazlar?
GELELİM İDAM BAHSİNE:
İskilipli Atıf Hoca, şapka kanununa muhalefetten dolayı idam
edilmedi. İskilipli’nin Şapka Risalesi’inden yargılandığı mahkeme Giresun
İstiklal Mahkemesi’dir ve bu yargılamanın tarihi 16-18 Aralık 1925’tir.
İskilipli, bu yargılama sonunda, Şapka Risalesi’nin, geçmiş bir tarihte
yazıldığı ve binaenaleyh buna dayanılarak yeni kanun muvacehesinde suçlama
yapılamayacağı gerekçesiyle beraat ettirilmiş ve mahkeme heyetiyle aynı gemide
İstanbul’a dönmüştür.
Giresun Mahkemesi şapka risalesinden dolayı İskilipli’yi
beraat ettirmiştir.
Ancak bu defa başka suçlardan dolayı Ankara İstiklal
Mahkemesine sevk edilmiş burada esas olarak vatana ihanetle suçlanmıştır. Bu
mahkemede de şapka konusu gündeme gelmekle beraber İstiklal Mahkemesi zabıtları
incelendiğinde kendisine ağırlıklı olarak “Teali
İslam Cemiyeti üyesi iken neden Yunanla yapılan savaşa karşı çıkan bildiriler
yazıp dağıttığı sorulmuştur.”
Mahkeme zabıtları incelendiğinde mahkeme başkanının
kendisine defalarca ve öfkeyle “Neden
Yunan tayyareleri ile Milli Mücadele karşıtı bildiriler attınız? Ama bu
yaptığınız aksi tesir yaptı. Anadolu halkı Milli Mücadeleye daha fazla destek
vermiştir” diye hesaba çektiği görülür. İskilipli ise Milli Mücadelenin
başarıya ulaşması üzerine Vakit gazetesinin 1034. nüshasında tekzip
yayınlayarak “o bildiri bana ait değil” diyecekti.
İDAM GEREKÇESİ
Ankara İstiklal Mahkemesi zabıtlarında idam gerekçesi olarak
şunlar yazar:
“Bundan başka milli mücadelenin en buhranlı zamanında
Anadolu içlerine doğru uzanmış işgal ordusuna mukavemet edilmemesi hususunda
başkanlığını yaptığı Teali İslam Cemiyeti adına düzenlediği beyannameleri
sonradan aldığı çeşitli inkâr tertiplerine rağmen yunan tayyareleri ile
istiklali ve hayat hakkı için mücadele eden Anadolu köylerine attırdığı ve
yeniliğe ve cumhuriyete daimi bir düşman vaziyeti almış olan adı geçen kişinin
son isyan hadisesi ile maddeten ve manen alakadar bulunduğu birçok delil ile anlaşıldığını
ve ortaya çıktığı... adı geçen kanunun 55. Maddesinin TC’nin teşkilat-ı esasiye
kanununu tamamen veya kısmen tağyir... veya ifa-yı vazifeden men’ine cebren
teşebbüs edenler idam olunur” diyen muharrer fırkası mûcebince İskilipli Hoca
Atıf... efendinin salben idamlarına... oy birliği ile karar verildi.”
Yani İskilipli’nın idam kararında
“şapka” değil “devleti ortadan kaldırmaya” teşebbüs suçu vardır.
Bugün “İngiliz Muhipleri Cemiyetine
mensup” İskilipli’yi savunanların bu muhabbetinin tek nedeni “O’nun Mustafa
Kemal”e olan düşmanlığıdır.
Mustafa Kemal’e düşman isen “İngiliz’e muhip, Yunan’a dost” olabilirsin, bir beis yoktur!
Tarihten ve akıldan yoksun olan “devlet, millet hatta din
düşmanları” bunu böyle bile.
Muharrem
Bayraktar –yeni mesaj
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.