YÜZÜK VE YÜZÜK PARMAĞI
Benimle evlenir misin?” sözü dilimizden dökülürken,
elimizde tuttuğumuz pırlanta; çoktan hedefi gözüne kestirmiştir. Adresi;
serçe parmağın yanında duran ve taşıdığı sembolün adıyla bilinen
parmaktır.Bu, kültürümüze öyle bir yerleşmiştir ki, yüzüğü başka
bir parmağımıza yakıştıramayız bile. Sevginin ve aşkın bir bağlılığa
dönüşmesi halinde, yüzük hemen parmağımızdaki yerini alır. Parmakta
pırıldayan taşlı bir yüzüğe kim hayır diyebilir ki?Yüzüğün neden bir
başka parmağa değil de, sadece yüzük parmağına takıldığını hiç
düşündünüz mü? Bu bir tesadüfün sonucu olabilir mi? Değil elbette.
YÜZÜK TAKMA GELENEĞİ
YÜZÜK TAKMA GELENEĞİ
Sol elin yüzük parmağına evliliği sembolize etmek
maksadıyla yüzük takma geleneği, Mısır Medeniyeti’ne kadar uzanmaktadır.
Mısırlılar, yıllar sonra bilim adamları tarafından da keşfedilen ve sol elin
yüzük parmağında bulunan, doğruca kalbe giden "vena amoris"in
(aşk damarı) varlığına inanıyordu. Bu inanç gereği de yüzükleri sol elin
yüzük parmağına takıyorlardı.
Yüzük takma geleneğine mağara devrinden kalma bulgulardaki figürlerde de rastlanmıştır. Ancak o yıllarda bu bağ yüzüğe benzeyen bir kelepçe ile yapılıyormuş. Mağara adamı, kelepçeyi ancak kadının kaçmayacağından emin olduktan sonra çıkartırmış.
İnsanlık tarihi boyunca, yüzük hep bağlılığı, bütünlüğü, birliği ve aşkı sembolize etmiştir. Aile kavramının ve kader birliğinin önemi gereği, üstüne eklenen aşkın ardından yüzüğü parmağımıza takar ve hiç çıkartmayız.
Tüm bunları basit, eğlenceli bir testle sınamak da mümkündür. Elbette bu bir delil değildir ancak ilginç olduğunu da göreceksiniz.
Yüzük takma geleneğine mağara devrinden kalma bulgulardaki figürlerde de rastlanmıştır. Ancak o yıllarda bu bağ yüzüğe benzeyen bir kelepçe ile yapılıyormuş. Mağara adamı, kelepçeyi ancak kadının kaçmayacağından emin olduktan sonra çıkartırmış.
İnsanlık tarihi boyunca, yüzük hep bağlılığı, bütünlüğü, birliği ve aşkı sembolize etmiştir. Aile kavramının ve kader birliğinin önemi gereği, üstüne eklenen aşkın ardından yüzüğü parmağımıza takar ve hiç çıkartmayız.
Tüm bunları basit, eğlenceli bir testle sınamak da mümkündür. Elbette bu bir delil değildir ancak ilginç olduğunu da göreceksiniz.
İŞTE YÜZÜK TESTİ:
Başparmakların anne ve babamızı, işaret parmaklarının kardeşlerimizi, orta parmakların kendimizi, yüzük parmağının eşimizi ve serçe parmakların da çocuklarımızı temsil ettiğini kabul ediyoruz.
Şimdi ellerimizi fotoğrafta olduğu gibi yapıyoruz. Avuç içlerimizi ve parmaklarımızı, birbirine değecek şekilde yapıştırıyoruz. Sonra parmak uçlarımız birbirine değerken, avuçlarımızı birbirinden uzaklaştırıp, orta parmaklarımızı kıvırarak avucumuzun içine alıyor ve sırt sırta yaslıyoruz. Ardından aşama aşama ilerliyoruz.
1.aşama: Anne ve babamızdan hayatımızın bir döneminde mutlaka ayrılıyoruz. Bu nedenle onları temsil eden başparmaklarımızı birbirinden ayıralım. Ancak bu sırada diğer parmaklar yerinden asla oynamayacak. Sonra eski haline getirelim.
2.aşama: Aynı işlemi kardeşlerimizi temsil eden işaret parmaklarımızda da yapalım.
3.aşama: Orta parmaklar bizi temsil ettiği için çocuklarımızı temsil eden serçe parmağa geçip aynı işlemi tekrarlayalım.
4.aşama: Son olarak da eşimizi temsil eden parmaklarda aynı işlemi yapmaya çalışalım. Ancak bu sırada orta parmaklar yerinden asla oynamayacak.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın yapamayacaksınız. Bunu yapabileni görmedim. Bu durum evlilik bağının gücüne ispat değil midir? :-))
Ayrılık insanın doğasında bile yok! Lütfen eşinize olan bağlılığınızı yüzüğün kaderine bırakmayın. Ona, tüm sevginizle sıkıca tutunun.
Başparmakların anne ve babamızı, işaret parmaklarının kardeşlerimizi, orta parmakların kendimizi, yüzük parmağının eşimizi ve serçe parmakların da çocuklarımızı temsil ettiğini kabul ediyoruz.
Şimdi ellerimizi fotoğrafta olduğu gibi yapıyoruz. Avuç içlerimizi ve parmaklarımızı, birbirine değecek şekilde yapıştırıyoruz. Sonra parmak uçlarımız birbirine değerken, avuçlarımızı birbirinden uzaklaştırıp, orta parmaklarımızı kıvırarak avucumuzun içine alıyor ve sırt sırta yaslıyoruz. Ardından aşama aşama ilerliyoruz.
1.aşama: Anne ve babamızdan hayatımızın bir döneminde mutlaka ayrılıyoruz. Bu nedenle onları temsil eden başparmaklarımızı birbirinden ayıralım. Ancak bu sırada diğer parmaklar yerinden asla oynamayacak. Sonra eski haline getirelim.
2.aşama: Aynı işlemi kardeşlerimizi temsil eden işaret parmaklarımızda da yapalım.
3.aşama: Orta parmaklar bizi temsil ettiği için çocuklarımızı temsil eden serçe parmağa geçip aynı işlemi tekrarlayalım.
4.aşama: Son olarak da eşimizi temsil eden parmaklarda aynı işlemi yapmaya çalışalım. Ancak bu sırada orta parmaklar yerinden asla oynamayacak.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın yapamayacaksınız. Bunu yapabileni görmedim. Bu durum evlilik bağının gücüne ispat değil midir? :-))
Ayrılık insanın doğasında bile yok! Lütfen eşinize olan bağlılığınızı yüzüğün kaderine bırakmayın. Ona, tüm sevginizle sıkıca tutunun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.