16 Şubat 2014 Pazar

19 SAYISI VE ATATÜRK



19  SAYISI VE ATATÜRK
Her insanın hayatında belli tecelliler vardır buna kader denir bunların bazılarını değiştirebiliriz  ama bazıları vardırki değiştirmenizde mümkün değildir .Örneğin mesleğiniz,evliliğiniz, çocuklarınız akrabalığınız Dünyaya geldiğiniz ırk yada millet .
İşte Atatürk’ün hayatındada 19 sayısı onun kaderi olmuştur,Çeşitli cephelerde ölümle yüz yüze gelmesine rağmen korunması ön sezisi onu korunan adam yapmıştır  19 sayısı kuranda dahil ilahi emirlerin koruma kod numarasıdır 1990'da öldürülen Reşad Halife 19 sayısının Kur'an'ı koruyan bir 'kod' olduğunu 1974 de ilan eder.
19 sayısı ile Atatürk’ün hayatında o kadar çok ilişki var ki; bu ilişki kimilerine göre bir mucize kimilerine göre ise bir tesadüf. Elbette hayatınızdaki önemli anları rakam yolu ile ilişkilendirirseniz mutlaka bir sayı ile paydalayabilirsiniz. Ancak Atatürk’ün hayatında o kadar çok 19 var ki; bunu çoğu kimde de açıklayamıyor. Çünkü bir insanın hayatında bu kadar 19 rakamının geçme ihtimali milyar kere milyar da 1 bile değil! Ben aşağıda Atatürk ve 19 rakamı arasındaki ilişkileri yazdım. Varın gerisine siz karar verin!
1- Mustafa Kemal Atatürk 19 harften oluşmaktadır.
2- 1881’de doğdu: 1981, 19’un 99 katı.19x99=1881
3- 19. yüzyıla tam 19 yıl kala doğdu: 1900-19=1881
4- Nüfus cüzdanı numarası: 993814.  19×52306=993814
5- 1938’de öldü. 19x102=1938
6- 57 yaşında öldü. 19x3=57
7- 1900 yılında Harbiye’ye girdi. 19x100=1900
8- Harbiye’den mezun olan 19. Türk subayıdır.
9- 57. Devre olarak Harbiye’den mezun oldu. 19x3=57
10- 19 Nisan 1919’da Hareket Ordusu ile İstanbul’a girdi
11- 19 yaşında Harbiye’ye girdi.
12- Harbiye’deki sicil numarası 317-8. Rakamları topladığınızda 3+1+7+8=19
13- 19 Aralık 1904’de dikkatleri çektiği için Padişah tarafından Yıldız Sarayı’na çağrıldı.
14- 19 Mayıs 1915’de Albaylığa terfi etti.
15- Çanakkale Savaşı’nda İngilizlerin saldıracağı tarihi öngörmüştür. 19 Eylül 1915
16- 19 Mart 1916’da Tuğgeneral oldu
17- 30 Nisan 1919’da 9. Kolordu Müfettişliğine atandı. 19 gün sonra Samsun’a gitti.
18- Samsun’a çıkması 19 Mayıs 1919.
19- Bindiği vapurda 19 yolcu bulunmaktaydı.
20- Samsun’da 19 gün kaldı.
21- İlk TBMM’deki kütük sırası 19’du.
22- Hayatı boyunca toplam 19 madalya aldı.
23- İstanbul’a 19 kez geldi
24- Latife Hanım ile 912 gün evli kaldı. 19×48=912
25- Ölümüne kadar 19 yıl Milletin başında kalmıştır. 1938-1919=19
26- 38. ve 57. Piyade Alay komutanlığı yaptı. 19x2=38, 19x3=57
27- Çanakkale Savaşı’nda 19.Tümenin komutanlığını yapmıştır.
28- Mareşal ve Gazilik unvanını 19 Eylül 1921′de almıştır.
29- 19 yıl sivil, 19 yıl askerlik, 19 yıl da Devlet adamlığı yaptı.
30- Cenaze töreninde 19 notalı 19. Schopen marşı çalındı.
31- Öldüğünde nakit kalan mirası 19 bin liradır.
32- İstanbul Akaretler’de oturduğu evin numarası 76. 19x4=76
33- Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene.” Sözü 19 harftir.
34- Gençliğe Hitabe 19 cümledir.

SALTANAT VE HİLAFETE SON VEREN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN HAYATINI KUŞATMIŞ BULUNAN 19 SİSTEMİ, 41:53 AYETİNDE BELİRTİLEN İŞARETLERDEN BİRİDİR.
Kuran’dan başka dini kaynak kabul etmeyen müminler, bu işaretin anlamını ve önemini kavramakta zorluk çekmezler.
Emevi, Abbasi ve Osmanlı hurafelerini din edinenler ile insanları putlaştıranlar, elbette bu ilahi işareti doğru yorumlayamayacaklardır.
 Kuran’a göre en kötü insanlar, Allah adına din uyduran hahamlar, papazlar, mollalar, şeyhülislamlar değil mi? (18:15; 29:68; 31:6; 42:21).
Atatürk ismi, Muhammetçi (Muhammedi) ve Atatürkçü çevreler arasındaki politik mücadelede spekülasyonlara tükenmez bir kaynak olmuştur.
 Türkiye’nin bugünkü vahim manzarası, menfaat şebekelerinin Atatürkçülük maskesi altında icra ettiği talanların ve ortaçağ Arap kültürünü din diye belleyen müşrik din adamlarının ürettiği yalanların bir sonucudur.
Atatürk inkılapları, en azından, Kuran mesajının dile getirilebileceği ve dinlenebileceği bir ortam oluşturmuştur.
Kendilerini “Allah’ın Gölgesi” olarak bilen zorba halifelerin döneminde “kabağı sevmiyorum” demeniz bile “Muhammed Peygambere hakaret” diye yorumlanıp “mürted” olarak damgalanmanıza yol açabilirdi.
Bu açıklamadan sonra, M. Kemal’in hayatındaki 19 gerçeğine dönelim. Bildiğim kadarıyla, MUSTAFA KEMALİN  hayatındaki 19’lar ilk kez Kadircan Kaflı tarafından 1951 yılında Yeni Sabah Gazetesinden yayımlanan bir makaleyle duyuruldu.
Oradaki verileri tek tek inceledikten sonra konuyla ilgili araştırmalar yaptım. Samsun, Amasya, Erzurum, Ankara gibi illerdeki müzelerde ve anıtlarda bazı gözlemlerde bulundum.
O günler, Kuran’ın mesajını gelenekçi öğretilerin oluşturduğu parazitler yüzünden net olarak alamadığımdan Atatürk’ü “deccal” zannediyordum.
 Tanrı’ya hamd olsun, şimdi asıl deccallerin (sahtekarların) kimler olduğunu çok iyi biliyorum:
Atatürk’ün, minarelerine ot tıkmaya çalıştığı hurafeci din adamları. Atatürk’ün hayatında gördüğümüz 19 örgüsüne bazı örnekler:
Doğum yılı: 1881 veya 99x19
Nüfus kütük numarası: 19
Nüfus cüzdanı numarası: 993814 veya 52306x19
Politikaya girişi: 1900 veya 100x19
Harp okulundan Türk subayları arasından mezun oluş sırası: 19
Harp akademisine kaydolduğu devre: 57 veya 3x19
Orduya yüzbaşı olarak katılırken sıra numarası: 38 veya 2x19
Komutanlık yaptığı ilk piyade alayının numarası: 38 veya 2x19
Komutanlık yaptığı ikinci piyade alayının numarası: 57 veya 3x19
Albaylığa terfi ettikten 19 sonra komutanı olduğu tümenin numarası: 19
Samsun’a çıkışı ve Kurtuluş Savaşını başlatması tarihi: May 19, 1919 veya 101x19
Samsun’a çıkarken kendisi dahil Bandırma gemisindeki subay sayısı: 19
Mareşal ve General ünvanlarını alış tarihi: 1921, September 19
Kendisine verilen toplam madalyaların sayısı: 19
İlk Büyük Millet Meclisindeki sıra numarası: 19
İstanbul Akaret’lerdeki evinin numarası: 76 veya 4x19
Ölüm tarihi: Kasım 10, 1938 veya 102 x19, 57 yaşında veya 3x19
Cenaze nakli ve Cenaze namazı: Kasım 19
Cenazesinde çalınan Şopen’in marşının adı ve marştaki nota sayısı: 19
Şevket Süreyya’nın Tek Adam adlı kitabına göre bankada bıraktığı nakit miras: 19,000 veya 1000x19
Hayatındaki en önemli üç kentin Osmanlıca yazılışlarının Ebced değeri, 19′un katlarıdır: Selanik 171 veya 9x19; Samsun 247 veya 13x19; Ankara 361 veya 19×19
İsmindeki harflerin sayısı: Mustafa Kemal Ataturk: 19
Peki, Kuran’ın matematiksel sistemiyle Atatürk’ün hayatının aynı koda sahip olmasını bir rastlantı olarak görenlerin zorları ne? Ya inanmaktan korkuyorlar, ya da imanlarını düzeltmekten…
“Onun gerçek olduğu onlara apaçık oluncaya kadar onlara, ufuklarda ve kendi içlerinde ayetlerimizi (işaret ve kanıtlarımızı) göstereceğiz. Rabbinin her şeye tanık olması yetmez mi?” (41:53)
Edip Yüksel           23 Ekim 2012

KUTSAL KİTAPLARDA 19

Semavi dinler (İbrahimi dinler) diye adlandırılan dinlerin kitapları içinde 19 rakamı özeldir.
Her ne kadar İncil' de böyle bir özellik görülmese de Tevrat (Tora) ve özellikle Kur'an 'da 19 rakamı üzerine çok sayıda çalışma vardır.

TEVRAT'TA

19 sayısının üzerine bir sistem, 11. yüzyılda yaşayan bir Yahudi hahamı (Rabbi Judah) tarafından ortaya konmuştur. Tevrat'ın dualarından birisinde tesbitlerde bulunmuştur.
Judah Rabinin (baş hahamın) çalışmaları, 1978 yılında Californiya Üniversitesi yayınları arasında yayınlanan Studies in Jewish Mysticism adlı bir kitapta incelenir.

KUR'ANDA

Kur'an 'ın 74. suresi olan, Müdessir (Gizlenen/Bürünen) Suresi'nin 30. ayetinde 'Ondokuz' ibaresi aynen geçer.
74:30 Üzerinde ondokuz vardır onun.
30. ayeti takip eden ayette ise 'bekçi meleklerinin sayısı' şeklinde bir ifade bulunmaktadır. Ard arda gelen ayetler olması sebebi ile bir önceki ayete istinaden bu sayının 19 olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca 31. ayette bu sayının (meleklerin sayısı 19'u) ; inkar edenler için bir imtihan, kitap verilenlerin süphelerini gidermesi, inananların imanlarını arttırması için işaret edildiği belirtilir. Ayrıca kalplerinde hastalık bulunanlar da 'Bu örnekle ne demek istendi' demeleri için bir işaret olduğu belirtilir.
74:31 Biz, cehennemin görevlilerini ancak meleklerden kıldık. Onların sayısını inkar edenler için bir imtihan vesilesi yaptık ki, kendilerine kitap verilenler kesin olarak bilsinler, iman edenlerin imanı artsın, kendilerine kitap verilenler ve mü'minler şüpheye düşmesin, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ile kâfirler, "Allah örnek olarak bununla neyi anlatmak istedi" desinler. İşte böyle. Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Rabbinin ordularını ancak kendisi bilir. Bu, insanlar için ancak bir uyarıdır.
Her ne kadar bu ayeti bir referans kabul etmeyip, bu rakamı özel bulmayanlar olsa da 19 rakamının Kur'an 'da geçişi; bazı kelimelerin ve harflerin tekrar sayılarının 19'un katı olması kayda değerdir...
Örnekler;
Kuran’da 114 Sure vardır (6x19). 114 ün çarpanları olan 6 ve 19 oluşturduğu 619 sayısı ise 114. asal sayıdır.
Kur'an 'ın başlangıcında yer alan Besmele(Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla) tamlaması bütün Kur'an nüshalarında 114 (6x19) kez geçer. (Bütün surelerin başında olupta, 9. surenin başında yer almayan Besmele ise, Neml (Karınca) Suresi'nin 30. ayetinde yer alır)
Besmele'nin arapça yazılışı olan (Bismillahirrahmanirrahim) 19 harftir. *Üzerinde ihtilaf vardır.
İlk vahiy olarak kabul edilen 96. surenin ilk 5 ayeti, toplam 19 kelimedir. 19 kelimelik ilk vahiy 76 (19 x 4) harftir.
İlk vahiy barındıran 96. Alak Sure'si toplam 19 ayettir. Alak, aynı zamanda sondan 19. sure ve 304 (16 x 19) harfdir
Son vahiy olarak kabul edilen 110. Nasr Suresi 19 kelimedir ve ilk ayet 19 harften oluşmaktadır.
Bazı surelerin başında bulunan harflerle alakalı olarak: Giriş ayetlerinde Kaf (ق) harfi bulunanan sureler olan; 42. Şura Suresinde 57 (3x19), 50. Kaf Suresinde 57(3x19) adet Kaf (ق) harfi bulunur....

Diğer

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı üzerinde, 19 sayısı ile alakalı çeşitli çalışmalar vardır. Bu çalışmalar bazı kitaplara da konu olmuştur(Örn: Kur'an,İslamiyet, Atatürk ve 19 Mucizesi Cenk Koray)
Atatürk hayatından tarih ve sözlerin, 19 ile bağlantısı hakkında da bazı örnekler;
Doğum tarihi: 1881 (19x99)
Ölüm tarihi:1938 (19x102) de 57 (19x3) yaşında.
Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı kabul edilen Samsun'a çıkması 19 Mayıs 1919.
Cenaze töreninde 19 notalı 19'uncu şopen marşı çalındı.
Mareşal ve Gazilik unvanını 19 Eylül 1921'de aldı.
Çanakkale Savaşı'nda 19' uncu fırka' yı (tümen) kurmuş ve komuta etmiştir. Ayrıca 38'inci (19x2) piyade alay komutanlığı ve 57'inci (19x3) piyade alay komutanlığı yaptı.
Atatürk'ün bu söylediği sözlerden, "Ne Mutlu Türküm Diyene" ile "İstikbal Göklerdedir" 19 harftir.
İsminin ve soyisminin harf sayısı: 19'dur. "Mustafa Kemal Atatürk."

İNANÇLARDA

Bahailikte; 1863 yılında, kendisinin Tanrı'nın bir tecellisi olduğunu ilan eden İranlı Bahaullah'ı izleyen Bahailer, 9 ve 19 sayısını kutsar ve güneş yılını her biri 19 güne sahip 19 aya bölerek kendilerine özgü bir takvim oluşturur. Artakalan dört günü ise "artık günler" olarak adlandırırlar.
1990'da öldürülen Reşad Halife ise 19 sayısının Kur'an'ı koruyan bir 'kod' olduğunu 1974 de ilan eder.
Keza Kur'an'da bazı surelerin başında bulunan, tanımı ve açıklanması yapılamamış 14 adet harfin (hurufu mukataa) 19 ve katları ile başında bulunduğu sureleri koruduğuna iddia eder ve Kur'an 'da zamanında tahrif edilmeye çalışıldığını savunur.




13 Şubat 2014 Perşembe

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMASAYDI NELER OLMAYACAKTI



MUSTAFA KEMAL ATATÜRK OLMASAYDI NELER OLMAYACAKTI

Atatürk olmasaydı cumhuriyetçi laik ve bağımsız bir Türk milleti de varolamazdı.

Atatürk olmasaydı, Çanakkale Zaferi olmazdı.

Çanakkale Zaferi olmasaydı İngiliz, Fransız, Ruslardan oluşan itilaf devletleri, savaşı planladıkları üzere en çok 17 ayda zaferle bitirir. Rus çarlığı haşmetle sürer, İstanbul - Boğazlar Rusların eline geçer, Sevr antlaşmasının şartları gerçek olurdu.

Trablusgarp ve Balkan harpleri yenilgilerinden sonra morali sıfır benliği yok olmuş ezik ve bitik Türklük için destan devri kapanır.

Dünyanın hiçbir esir milletinde emperyalizmin baskısı altında, milli kurtuluş fikri oluşamaz ve hareket gelişemez. Çarlık Rusya yıkılmasaydı Orta Asya ve Kafkasya
daki Türkler kısa süreli de olsa bağımsız devlet kuramazdı.

Çanakkale savunması dominyon sömürgelerde bağımsızlık ve haysiyet şuurunu uyandırdı

Atatürk olmasaydı orduyu politika dışında tutmak mümkün olmazdı. İkinci büyük Millet Meclisinde bu prensip tatbik edildi. Bu durumda olanlar ya asker ya Milletvekili oldular. Atatürk olmasaydı üzerinde çağın damgası olan hiçbir hareket ve müesseseyi maziden koparıp kuramazdık. Ya hep ya hiç aydınlığını onda bulduk

Milliyetçilik duygusundan yoksun kalmaya devam edecektik.

Atatürk olmasaydı, Türkiye zamanın şartları içinde Bolşevik rejimini kabul edebilirdi.

Atatürk olmasaydı, kadın hak ve hürriyetleri öteki işlam ülkelerinin şartları içinde kalacaktı.

Atatürk olmasaydı, Devlet, hayat idare-i maslahat (yaşanılan günü kurtarma) Maslahat-amiz illetinden kurtarılamazdı.

Atatürk olmasaydı, Kurtuluş mücadelesi süreci içerisinde gerçek hürriyet ve istiklâllimizi imkansız kılan tatbik, safhasındaki bütün dünyanın Ermenilerle ilgili almış olduğu kararı hak-adalet-tarih hakikatleri içinde lehimize sonuçlanması asla mümkün olmayacaktır.

Atatürk olmasaydı, sanat ve sanatçının değeri bugünkü değerine gelemezdi. Toplum içinde sanatkarı özlenen mevki, makamların üstünde görmek ve bunu tescil ettirmek o günlerde ancak ona has bir özellikti.

Atatürk olmasaydı bizler ve bizden sonrakiler, şahsi tercihini bir tarafa iterek, milleti için değişmesi şart bir çağ sanatı anlayışı adına fedakarlık örneği gösteremezdi.

Atatürk olmasaydı, bizi benliğimize kavuşturan gerçek tarihimizden de cehaleti yenmek için tek dayancımız olan Türk alfabemizden mahrum kalırdık.

Atatürk olmasaydı, bugün ülkemizdeki hümanizm kuruluşları ya hiç olmaz, olsalar bile yasal statüyü koruyamaz, içe açık dışarı kapalı kalmaya mahkum ve mecbur olurduk.

Milletin imkanlarının devlet hayatında daima göz önünde tutulması, lüks- gösteriş-şatafattan uzak, aynı zamanda vakarlı haysiyetli- zevkli, güzel-asil-cazibe olabilme yapısı devlet varlığına hakim onunla beraber gelmiştir.

Osmanlı İmparatorluğunun kaybettiği topraklar üzerinde bağımsız ve manda ferliği kabullenmiş 13 Devlet kurulur. Atatürk sayesinde bunlar ile
Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesine uygun olarak dostluklar kuruldu.

Atatürk olmasaydı, yaşanılan şartlar ne olursa olsun, İstiklal ve hürriyet için açıkça ifadesi şart gayeleri devlet literatürüne girmeyecekti.

Atatürk olmasaydı, din ve maneviyatı akıl ve mantıkla böylesine bağdaştıran bir başka insan bulamazdık.

Atatürk olmasaydı, ülkemiz ve milletimiz üzerinde asırlarca oynanmış haksız, ahlaksız senaryoların tortularından kurtulamazdık.

Atatürk olmasaydı, Türk milleti için kusur olarak gösterilen haksız-yersiz-kasıtlı- mantıksız iddia ve kanaatler sonuna kadar yerinde kalacaktı.


ATATÜRK NE YAPMIŞKİ DİYENLERE
Dünyanın merkez coğrafyasının tam ortasında, tarihin dönüm noktasında yeni bir devleti oluştururken hiçbir devletin yapısal modelini kopya etme­den, tamamen Türkiye koşullarına uygun yeni bir siyasal model ortaya ko­nulması nedeniyle, Türkiye ile Atatürk bir anlamda özdeşleşmiştir.
Atatürk sayesinde Türkler modern bir ulus olarak tarih sahnesine yeniden çıkabilmişler ve varlıklarını koruyarak geleceğe dönük bir yeni süreç başlatabilmişlerdir…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu devletin kurucusu olan Türk ulusu bugün sahip olduğu bağımsızlık düzeninin ve devlet modelinin tamamını Atatürk’e borçlu bulunmaktadır.
Dünyanın merkezindeki güçlü devletin içerden çökertilişi ve dışardan askeri saldırılara ve işgallere uğ­ratılarak yok edilişi çerçevesinde tam da her şeyin bittiği bir aşamada, Ata­türk gibi birleştirici ve sürükleyici bir önderin tarih sahnesine çıkışı ile, Türk ulusu yeniden şahlanarak imparatorluk sonrasında da büyükçe bir ulus devlet çatısı altında yaşamını sürdürme şansını elde edebilmiştir.
Prof. Dr. Anıl Çeçen 

YAŞAR NURİ ÖZTÜRK : ATATÜRK OLMASAYDI BABANIZ BELLİ OLMAYACAKTI" 
SHOW TV ekranlarında yayınlanan Saba Tümer'le Bugün programında her Cuma günü olduğu gibi bugünde ünlü ilahiyat profesörü Yaşar Nuri Öztürk vardı.
Seyircilerin, twitter üzerinden gönderdiği soruları cevaplayan Öztürk bir seyircinin, 'Alışveriş merkezinde umre kazandım. Caiz midir?' sorusu karşısında bir hayli sinirlendi.
 "Gitsin, gezsin, gönlünü eğlendirsin. Ondan sevap bekliyorsa, onlar yalan" yanıtını veren Öztürk şöyle devam etti:
 "Gitsin bir kaç tanede resim çektirsin. İş güç yapıyorsa kredi falan alır gösterir orada burada. Devir o devirdir. Bunların hepsinin altında Kur'an'sızlık ve imansızlık var. Kur'an'ın din olduğu bir ülkede böyle kepaze sorular gelmez. Bu kepazelikler olmaz." 

 "ATATÜRK OLMASAYDI BABANIZ BELLİ OLMAYACAKTI" 
 Programda sahte mehdilere de göndermede bulunan Yaşar Hoca Atatürk düşmanlarına yönelik:
 "Atatürk kadar taş düşsün başınıza. Bugün babanız belli diyemi Mustafa Kemal'den rahatsız oluyorsunuz. O olmasaydı kazanacağız tek şey babanız belli olmayacaktı. Bunu mu istiyorsunuz" ifadelerine yer verdi.

İNKARCILIĞIN BU KADARINA PES  NE DİNE SIĞAR NE İMANA
Mustafa Kemal ne büyük adammış ki öleli yetmişiki yıl oldu hala mercekle yanlışını arıyoruz. Bazılarını sancısı yetmişiki yıldır geçmemiş anlaşılan.

Mustafa Kemal bir askerdir, başkomutandır, devlet adamıdır. Ama bir evliya ya da embiya değildir.

 Kul olur da kusursuz olur mu?
Bize düşen, O'nu minnetle ve rahmetle anmaktır.
Yetmişiki yıl aradan sonra bile O'nda mercekle kusur arayıp, kemiklerini sızlatmak ne demek oluyor anlayamıyorum.
(kutilel insan-u ma ekfereh) (Abese suresi, 17. ayet)

BE HEY DÜRZÜ
ne ararsın tanrı ile aramda
sen kimsin ki orucumu sorarsın
hakikaten gözün yoksa haramda
başı açığa niye türban sorarsın


rakı şarap içiyorsam sanane
yoksa sana zararım içerim
ikimizde gelsek kıldan köprüye
ben dürüstsem sarhoşkende geçerim


esir iken mümkünmü ibadet
yatıp kalkıp atatürke dua et
senin gibi dürzülerin yüzünden
dininden de soğuyacak bu millet


işgaldeki hali sakın unutma
atatürke dil uzatma sebebsiz
sen anandan yine çıkardın amma
baban kimdi bilemezdin şerefsiz

Neyzen Tevfik


BİR YOBAZIN YAZDIKLARI
‘Atatürk olmasaydı baban kimdi bilemezdin şerefsiz!’
saçmalıklarını duymaktan bıktım!


Biz babamızdan değil, İslam’dan sorulacağız!

Yani demek istiyorki babam belli olmasada olur İslam olayım yeter 

10 Şubat 2014 Pazartesi

TÜRKLERİN EHLİBEYT SOYU İLE AKRABALIĞI



TÜRKLERİN EHLİBEYT SOYU  İLE AKRABALIĞI

Malatyaya bağlı Arapkir’in Onar Köyü Şeyh Hasan Ocağına ev sahipliği yapar.Ocağa adını veren Şeyh Hasanın hayatı Türklerle Ehlibeyt soyu arasındaki ilişkiyi anlatır.

Hoca Ahmet Yesevi(MS 1093-1166) ile amca çocukları olan Bahşi Han şeyh Hasanın dedesidir,Abbasilerin zulmünden kaçan İmam Musa Kazımın torunları Oğuzların bayat kolunun  on er oymağının beyi olan bahşi hana sığınırlar,Bahşi han oğlu Ahmedi  imam Musa Kazım’ın(MS.745-799) torunlarından biri ile evlendirerek  ehlibeyt soyu ile akrabalık kurar,

Şeyh Hasan bu evlilikten doğar tasavvuf eğitimini ehlibeyt soyundan gelen seyitlerden alır.Şeyh Ahmet oğlu Şeyh Hasan ve diğer kardeşleri ile beraber Ahmet Yesevi ocağında yetişmesini sağlar.

Ahmet Yesevinin öğrencisi olan şey Hasan daha sonra  on er oymağının başına geçer  ve Ahmet Yeseviden aldığı icazetle Anadoluya gelir .Büyük Selçuklu devletinde uc beyi olarak  bu günki  Malatyanın Arapkir ilçesi Onar köyüne yerleşir burada Merzifondaki piri babanın kızı ile evlenir.
videonun 10- 14dk dikkat