RIZA NUR KİM? ATATÜRK DÜŞMANLARININ YALAN VE İFTİRA
KAYNAĞI RIZA NUR KENDİNİ ANLATIYOR
PEKİ ANILARINDA KENDİSİ HAKKINDA NELER YAZMIŞTIR? TARİH
BÖYLE BİR DELİYİ YAZMAMIŞTIR.
“Karımdan şu mektubu aldım: ‘Ben burada kendime bir
hayat arkadaşı buldum. Bunu başkasından duyarak üzülmene imkan bırakmıyorum.’
Namussuz karı! Sonunda bana boynuz da taktı” (s.1785). “Galiba bu işte (M.
Kemal’in) ve İsmet’in (İnönü) de parmağı var”
(s.1786)
”(Karımın) ahlakı da bozuldu. Evdeki kızları benden
gizli çırılçıplak soyuyor, dans ettiriyor” (s.1346)
”Bir Rus doktor, zampara mı zampara. Karının sözüne göre de
bizim karıya da sataşmış” (s.1410)
”Yataktan fırladım. Adam da derhal kaçtı. Baktım ki
donum kesilmiş. Artık uyuyamadım” (s.7)
”Yaşlı adam tabancasını çekti ve bana, ‘Çöz! Yoksa
öldürürüm!’ dedi… Boğuşma başladı… Nihayet bayılıp kalmışım… Gözümü açtığım
vakit yanımda kimse yoktu” (s.84)
”Bu çocuğu
(Harbiyeli) herkesten ziyade sevmeye başladım… Görmesem aklımdan hiç çıkmıyor,
görsem yüzüne bakamıyor, içimde heyecan duyuyordum… Anladım ki bu çocuğa aşık
olmuştum… Böyle bir aşkın sonu livata (sapık cinsel ilişki) demektir” (s.22)
”Kadın, erkekten aşağı bir mahluktur” (s.1530)
“Ne hayvan, ne de insan sevmem. Hele insanlar,
iğrendiğim şeylerdir” (s.1531)
“Arnavutları
isyana teşvik ettiğimi ben kendi elimle yazdım. Bu kusur değil, iftiharım
sebebidir” (s.378) “Bugün de bununla iftihar ederim. Bana büyük şereftir” (s.1305)
“Ahlak ve temiz adetler ve faziletlerin bir kısmı
kendiliğinden gitti, bir kısmını da bilerek ben terke mecbur oldum. Yalan da
söyledim” (s.105)
Rıza Nur anılarında, “Şüphesiz ki ben
nevrastenik(şizofren) idim” diyerek bizzat kendisi akıl hastası olduğunu itiraf
etmiştir.
RIZA NUR İÇİN DR. HASAN BEHÇET TOKOL, ŞU TANILARDA
BULUNMUŞTUR:
“Bu kişide bir koğuş hastaya yetecek kadar hastalık
var. Teşhisim; psikopatik bir zemin üzerinde paranoit reaksiyon, yani çok ağır bir
ruhsal bozukluk tablosu. Bu tür hastalar, zeka fakülteleri tamamen
bozulmadığından kısa süreli de olsa olumlu işler yapabilirler. Anılarını; son
duygu, düşünce ve yargılarına göre değiştirerek, geriye dönüp yeniden
kurgulayarak, sanki gerçekmiş gibi aktarmış ki, bu tutum, bu tür hastalara özgü
bir telafi ve tatmin yoludur. Böyle bir hastanın anılarını ve tanıklığını
ciddiye almak tıbben olanaklı değildir.”
“Doktorun, Rıza
Nur’da belirlediği hastalık adları da şöyle: İzolasyon (kendini çevreden
soyutlama), depresyon (ruhsal yavaşlama, içe kapanma, çöküntü), homoseksüel
eğilimli, Obsesif- kompülsiv sendrom (toz, mikrop korkusu), depersonelizasyon
(aşağılık duygusu), agresif ve hostil (saldırgan ve kızgın), psikopat (kişilik
bozukluğu), mitomani (yalan söyleme), fabulasyon (masal uydurma, hayali
hikayeci), fanteziler (hayal ettiği olayları gerçek sanma), megalomani
(büyüklük fikirleri), narsisizm (kendine hayran olma), paranoid reaksiyon
(takip edildiğini sanma duygusu, öldürülme korkusu), egosantirizm (kıskançlık,
herkesi karalama, güvensizlik, devamlı övünme, sahte gurur).”
Rıza Nur’un hazırladığı parti programı da onun nasıl bir ruh halinde
olduğunun açık bir ifadesidir. İşte o maddeler :
* İdare sistemi laik ve sosyaldir. Fakat devletin
resmi dini vardır.
* Eski yazıya dönülecek ve Latin harfi ile ikisi beraber
yürüyecek.
* M. Kemal’in Nutuk’u toplattırılıp, imha edilecek .
* Partiye mistik bir şekil verilip, üyeleri Türkçülük
hususunda tarikat ve dervişlik gibi ilahi bir ideal ve gayrete sahip olacaktır.
* Halveti tarikatına müsaade etmeli.
* Hilafetin yeniden tesisi hayati bir ihtiyaçtır.
* Başbakanlığa bağlı bir ırk müdürlüğü kurulacak, Türk
olmayanlar memurluktan çıkarılacak.
* Kadını erkekle eşit saymak, ona memuriyet vermekten büyük
hata olamaz. Kadın çocuk makinesidir.
* Dans yasaklanacak.
* Kalıtsal hastalığı olanlar kısırlaştırılacak
Buraya kadar Rıza Nur’u tanıdıktan sonra şimdi Atatürk
hakkında attığı iftiralara geçeceğim. Yıllardır bir delinin uydurmaları
üzerinden nasıl bir tarih yazılmış, nasıl bu millet zehirlenmiş akıl alacak iş
değil. Bölüm bölüm o iftiraları yazıyorum
Kaynak : Rıza Nur’un Hayatım ve hatıralarım adlı kitap
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.