21 Ocak 2014 Salı

ALEVİLİKTE CEMLER

















ALEVİLİKTE CEMLER

Aleviliği bütün yönleri ile anlamak, Cem ibadetini anlamaktan geçer.
Kelime anlamı olarak 'Cem', birleşme, birlik olma, bir araya gelme demektir. Cem'de yapılan her hareketin, her sözün inançsal, kültürel, toplumsal sembolik anlamları vardır.
Cem; özgürlük, eşitlik, ibadet ve sevgi yeridir. Hizmet ve sohbet muhabbet yeridir. Kul-Köle, efendi-beyin olmadığı, eşit ve hür canların buluştuğu yerdir. Af, şefaat, rıza meydanıdır Cem. Edep ve erkân yeridir.

Cem'in inançsal kaynağı, Kırklar-Cem’idir. Hz. Ali bu yolu kurduğu zaman kendine eşlik eden kadınlı erkekli 40 kişi ile birlikte ilk kez bu cemi gerçekleştirdi. O günden bu yana Aleviler, bu kırkların cemini sürmektedir.
Cem yalnızca bir ibadet değil, aynı zamanda bir okul, bir sınav olarak da görülebilir. Alevi inancının ve yaşamının minyatür bir örneğidir Cem. Çünkü her Alevi insanı hayatının kutsallığına bağlı kalarak yaşamakla sorumlu olduğundan, aslında yaşamın her anını bir ibadet olarak görür. Yapılan herhangi bir hata, diğer dinlerin çoğunda olduğu gibi ölümden sonra yapılacak yargılamaya bırakılmadan, hayatta iken telafi edilmelidir. Af veya rıza Haktan önce gönlü kırılmış veya hakkı çiğnenmiş canlardan dilenir.
Vicdan her Alevi için en büyük mahkeme olarak kabul edilir.
CEM'DE ASIL AMAÇ toplumsal sorunları çözmek,
Alevi kültürünü ve ibadetini bilmeyenlere  hatırlatmak, öğretmek
bilmeyen genç kuşaklara öğretmek,
bu öğretiye ters düşecek şekilde yaşayanları toplum huzurunda sorgulamaktır.
 Cem'e kadın-erkek, yaşlı-genç ayrımı yapılmaksızın herkes katılabilir.
 Dedenin yönetiminde ve bağlama eşliğinde ciddi bir sohbet ortamı içinde ibadet yapılır. Toplumsal ilişkileri sağlamlaştırmak, kin ve düşmanlığı ortadan kaldırmak, Cem'e katılanları barışa kardeşliğe yöneltmek için yüz yüze, cemal cemale oturulur.
Akıllarda kalması için gönül temizliği, saygı, gerçekler konusunda uyanma, ortak ve eşit paylaşım, düzen gibi Alevilikteki en önemli unsurlar, 12 hizmet sahipleri tarafından sembolik olarak büyük bir titizlik içinde yerine getirilir. Bu işlerin çoğunda Cem'e katılan canların da katılımı sağlanır.

Duvara değil cemale, "Didar-i pak" olarak ifade edilen temiz insan yüzüne bakmak, varlıkların en kutsalı kabul edilen insanları ve bu şekilde kendini tanımak, yaradılışın ve hayatın anlamını kavramak, insanı kutsal görmek, Alevilerde ibadetin esasını oluşturur. Bu anlayışla Aleviler; "Secde ademedir", "Hak ademedir" fikrinden hareketle insanı ve insan sevgisini dinin esası haline getirmişlerdir.



Alevi-Bektasi düşüncesinin ibadet yorumu hakkında Edip Harabi şöyle der:

Zühd-ü riya ile olan ibadet
Hatadır Hz. Settar'a karşı
Böyle namaz ile olamaz ümmet
Hiç kimse Ahmet-i Muhtar'a karşı

Tarikatsiz mü'min olamaz kimse
Nur'u nübüvvetle dolamaz kimse
Hakk'ı, Peygamber'i bulamaz kimse
Yatıp kalkmak ile duvara karşı

Allah gözlerine çekmis bir perde
Yok dersin Allah'ı gökde ve yerde
Gösterelim gelde gör Hakk'ı nerde
Secde eyleyesin Didar'a karşı

                                                                  

CEMİN BAŞLAMASI
Cem'de Hizmet sıralaması

Cemde ki sıralama şöyledir;
1) Dede Ceme girer ayakta (darda) olan cemaata dar duası verir.
2) Sohbet eder. (Aydınlatıcı konuşmalar yapar.)
3) Dede cemaattan razılık ister. Sorunlar varsa çözer. (Küskünleri, dargınları barıştır.)
4) Edeb erkâna dâvet eder.
5) Sâlat ve selam verilir.
6) On iki hizmet görev deyişi okunur. (zakir)
7) On iki hizmet sahiplerine dede toplu Dua verir.
8) Post serilir ve dual arı verilir.
9) Tezâkkâr hizmetleri ve duaları verilir.
10) Çerağ uyandırılır ve duaları verilir. Alevilikte çerağ uyndırma yani mum yakma olayı aleviliği hazmedemeyen  kişiler MUM SÖNDÜ iftirası  atarak karalamaktadır,12 hizmetten biri olarak var olan çerağ yakma  aleviliğin ilk yıllarında elektriğin olmadığı yıllarda aydınlatma amaçlı olarak  duayla başlamıştır  birinci neden budur,ikinci neden ise  çerağ yani mum güneşi temsil eder kırklar semahı dönen canlar ise Dünyayı temsil eder . Hacı Bektaşı veli bunu ne güzel izah etmiştir bütün alem semah döner  bir çerağ bir kandil etrafında  der .
Kızılbaşlık  alevilik te mum söndürme iftirası Emeviler zamanında başlamış Osmanlının alevi kızılbaşlara bakış açısının değişmesi ile doruğa çıkmıştır .Cemde hizmetlerden biride  bekçilik  bekçiler cem evinin dışında dururlar cem evine her hangi bir saldırı olup olmadığını gözetler.Alevilere yoğun zulüm yıllardında cem evlerine sık sık baskın yapılırdı ,bir tehlike olduğu zaman bekçiler hemen cem erenlerine haber verilir o zamanın aydınlatma aracı mum  söndürülür ev karanlık hale getirilirki baskın yapılmasın diye .Bu olayı Osmanlı zamanında bazı kişiler aleviler mum söndü yapıyorlar diye padişaha iletmişler ve padişahta olayın aslını araştırdıktan sonra  hiçte öyle olmadığını görür ve bir dahada fazla üstüne gitmez.Osmanlı seciye defterlerinde ve mahkeme kayıtlarda hiç bir zaman bununla ilgili her hangi bir karar ve kayıta rastlanmamıştır
Alevi Kızılbaşlık ibadetinde  mum ile semah Şah İsmail ile Kalender Çelebi'nin mülakatlarında da vardır, ikisi bir mum yakarak semaha kalkmışlar, mum sönesiye kadar (o zamanki mumların patates misali yamru yumru olduğu ve yaklaşık iki saat kadar yandığı bilinmektedir) vecd halinde dönmüşler ve sonra bitap düşmüşler.,Mum etrafında semah dönmek islami tasavvuf ehlinin çoğunda vardır ,buna örnek olarak Mevlananın kurmuş olduğu mevlevilikte olduğu gibi bir çok yerde vardır.

11) Süpürgeci hizmeti ve duaları verilir

12) Gözcü hizmeti ve duası.
13) Tevbe duası ve Nad-ı Ali (Hadis) okunur.
14) Secde (gülbang) duası
15) Duvazimam okunur
16) Secde duası
17) Tevhid edilir
18) Secde duası
19) Tevhit edilir.
20) Secde duası
21) Mir'aclama okunur ve kırklar semahı yapılır.
22) İstek semahları yapılır.
23) Saki suyu dağıtılır ve duaları verilir.
24) Mersiyeler okunur.
25) Secde duası
26) Süpürge (Farraş) hizmeti ve duaları verilir.
27) Lokma hizmeti ve duaları yapılır.
28) Çerağ söndürülür.
29) Post kaldırılır.
30) On iki hizmet yapanların toplu duası verilir.
31) Dağılma (Gidene - Durana) duası verilir.



Cem bitirilmiş olur.
Cem başlamadan, Cem'i yöneten dede veya baba orada bulunan tüm canların içinde birbirine dargın veya birbirleri ile sorunu olan kişilerien olup olmadığını sorar.
Dargınlar sorunlarına çare bulunarak barıştırılır.
Herhangi bir sebepten aralarında anlaşmazlık bulunanların anlaşmaları sağlanır.
Cem'in yapılabilmesi için bu şarttır.
Çünkü Cem, bir sevgi ortamıdır.
 Kişisel ve toplumsal barış sağlanmadan, temeli insan sevgisi olan bir ibadetin göstermelik olarak yapılmasının anlamı yoktur.
 Ancak bundan sonra 12 hizmetli Cem'i başlatmak üzere sırayla ortaya gelir.

Meydan kötülüklerden arındırılır, gönül abdesti alınır, dede varsa nasihatlarını ve şikayetlerini topluma açıklar, deyişler okunur, semahlar dönülür, canların getirdiği lokmalar, eşit olarak paylaştırılıp, herkesin rızası alındığı dede tarafından onaylandıktan sonra yenir. Tüm hizmetler yerine getirildikten sonra gülbengler okunur, Cem dede tarafından mühürlenir yani bitirilir.
Bu aşamadan sonra isteyen oradan ayrılır, isteyen yapılacak sohbetler için kalır. Gerçekleşmesi umut edilen, Cem'e katılan canların toplumsal problemlerini halletmiş, kendi değerlerinin, çevresindekilerin kutsallığının, hayatın manasının farkına varmış olarak huzur içinde evlerine dönmesidir.

Cem ibadetine, gönlü ve ten temiz gelinir. Takı takılmaz. Canlarla paylaşmak için evde olandan üstü kapalı şekilde lokma, oturacak (post) minder getirilir. Rahat elbise giyinilir. ihtiyaçtan fazla kurban kesilmez. Yenilen içilen ve diğer giderler için önceden veya cem günü gönülden lokma payı verilir. Cem'den önce, isteyen Dedeyle görüşebilir. Bunun dışında Cem'de Eden, erkâna (ortama) uymak önemlidir. Cem ibadetinin birçok çeşidi vardır, bunlardan başlıcaları şunlardır:

BİRLİK CEMİ
Halkın birlik ve beraberliğini sağlamak, kaynaştırmak, müsaip edinmelerini sağlamak için yapılır. Çocukların ve yetişkinlerin birlikte katıldığı, aynı zamanda eğitim amaçlı cemlerdir.


GÖRGÜ CEMİ
Alevi, İslam özünü dört kapı kırk makamda bularak, "eline-diline-beline" kuralıyla "görgü cemi"nde mürşidin talibine "dar gel, doğru söyle!" diyerek, alacağını alıp, vereceğini verip, talibin mürşidin görgüsünden geçtikten sonra, Allah huzurunda, Hz. Hüseyin yolunda aklanmasıdır.

Alevi eşitlik, kardeşlik, demokrasi, laiklik demiştir.
 Alevilik, bin defa mazlum olsan bir defa zalim olma demiştir.
 Alevilik engin bir sevgi denizidir. "Sudan duru, sütten beyazdır". Alevilik Ali’yi sevmektir. Ali dürüsttü, mertti, cömertti, yoksulun yanındaydı. Haksızın yanında değildi. Böylece, Aleviler bu nitelikleri taşımayanları, görgüsünden ceminden uzaklaştırmıştır.

Alevilik başka şeydir, Alevi olmak başka şeydir.
Aleviliğin ön koşulları, Allah-Muhammed-Ali sevgisi ilkesine inanıp, Kuranıkerim'e canı gönülden bağlı olmak, görgü cemine girip alacağını alıp, vereceğini vermektir.
 Önemli olan bir husus, Oniki İmam ve Ehlibeyt yolu olan cemine girmeye hak kazanılmasıdır.
Nazlı, niyazlı olacaksın; kötü alışkanlıklara sahipsen, ceme gelemezsin.
Nedir bu kötü alışkanlıklar: Alevilikte, insana zarar verecek herşey yanlış olduğu gibi, insanlığa topluma yakışmayan herşey de suç kabul edilir. Suç işlediği düşünülen kişi, görgüden geçerek yaptığı suçun şekline göre cezalanır. Ancak yapılan suç insana karşı yapılmışsa, mutlaka razılık alınarak, barıştırılıp, niyazlaştırılır.
Görgüde yolun almayacağı önemli suçlarda vardır. Bunlar; adam öldürmek, haksız yere karısını boşamak, kocasını terk etmek, zina yapmak, ikrar bozmaktır. Bunlar suçtur, yola alınmaz. Yol cezası verilir.

Dede geldiğinde, cem ehlileri dedenin geldiğini duyunca dede ile beraber müsait bir yerde, varsa cemevinde toplanırlar. Aynı gece görgü cemi yapılacağını öğrendikten sonra, o gün kendi aralarında köylerinde ne gibi davaların olduğunu ve durumunu soruştururlar, öğrenirler. Akşam görgüye hazırlanmak üzere, dede tarafından müsaade edilir.

Önce cemimiz cennetimiz olduğuna göre, herkes genel yıkanma temizliğinden geçer. Görgü yapılmadan lokma yenilmez. Evden çıkmadan önce, önce ev halkı birbiri ile niyazlaşır, büyükler küçüklerin gözlerini, küçükler büyüklerin ellerini öper.

Cemevine girerken gelen canların hepsi kapının sağ tarafını Hz. Hüseyin’e sol tarafını Hz. İmam Hasan’a atfen niyaz verir.
Yalnız eşiğe de niyaz vermek gerekir. Medet-Mürvet (Medet ve Mürvet, Hz. Ali ile Hz. Fatma'nın çocuklarıdır, şehit olmuşlardır) niyazıdır, sağ el parmaklarıyla niyaz verilir. Ceme gelindiğinde, önce "malım, canım, Hz. Hüseyin yoluna kurban olsun!" dercesine, meydanda secdeye kapanarak ikrar verilir ve bütün ev halkı niyaz verip, duaya dururlar. Bilirse ev büyüğü, bilmezse ev halkından bilenin birisi, bu da yoksa cemde bulunan rehber şu duayı okur:

"Esselametü Alahkûm Ey Nur-i Tarikat erenleri
Esselametü Alahkûm Ey Nur-i Marifet erenleri
Esselametü Alahkûm Ey Nur-i Hakikat erenleri"

ARDINDAN DEDE ŞU DUAYI OKUR: "–Akşamlarınız hayır ola! Şerleriniz def ola! Görgü sorgularımızda erenler yardım ede! Allah-Muhammed-Ali bu güzellikten ayırmaya! Gerçeğe Hü», Mümine ya Ali!"

Gelen canlar tekrar duaya kalkar, dede şu duayı okur: "–Nazınızı niyazınızı hak kabul eyleye! Görgü cemimiz hak hukuk cemi ola! Allah-Muhammed-Ali gele, yardım eyleye! Gerçeğe Hü», mümine ya Ali!"

Ceme gelen tüm canlar, aynı edep-erkân yolu takip ederek cemde rehberin gösterdiği yere oturup, iki diz üzerine geldikten sonra, önce dede, sonra canlar, "Hü» erenler, hoş geldiniz!" dercesine sağ elini göğsünün üzerine koyar.

Dede cemin görgü cemi olduğunu ve görgü ceminin de ne olduğunu anlattıktan sonra, zakir üç düvaz okur. Dede zakirden sonra dua eder; ardından Selman-ı Pâk görevini yapan görevliler el yıkamak şekliyle dürüstlüğü temizliği doğruluğu sembolize eden görevlerini bittikten sonra, hizmet başlar.

ÖNCE DEDE: "–Akşam birliğini toparladık, bir gönül bir vücut olduk" der; hizmet sahipleri seccadeyi serer, Oniki İmam'a dua eder. Peşinden, Allah-Muhammed-Ali'yi içeren yakarış duasını, hacet dilek duasını okur. "–Erenler malımız kurban, canımız kurban olarak görgüye başlıyoruz" der. Cemde bulunan tüm canlar niyaz verir (yani yemin eder) görgü neticesine kadar Oniki Hizmet Cemi yapılıp, lokma yenilemez.

Dede oturmuş olduğu dede postunu, dedenin mesuliyetinin ne olduğunu, Ali adaletinin geçerliliğini anlattıktan sonra, muhip canların yapacakları görevleri kendilerine hatırlatır, göreve başlar. Önce dürüstlüğüne inanılan kişilerden dedeye yardımcı olmak için, Oniki İmamları temsilen oniki can seçilir. Bunlara onikiler ve köy sofuları denir. Onlar, görgüyü dedeyle beraber yürütür. Seçilen sofulara, doğru dürüst hareket edeceklerine dair cemde komşular huzurunda yemin ettirilir. Bunların verecekleri kadar, kesindir kimse itiraz edemez. Yapılan isteklerde yapılan alacaklar, vereceklerde mutlaka şahit istenilir şahit de doğru söyleyeceğine yemin eder.

Musahip olanlar her ikisi beraber tüm ev halkı, yalın ayak "Dar-ı Mansur" olarak, seccadeye niyaz veren meydanda yaş itibarı ile safa geçer. Her can, niyaz veya el öperek sıraya geçer. Görgüye gelip safa geçtikten sonra,
MUSAHİP OLAN CANLARDAN BİRİSİ ŞU DUAYI OKUR: "–Elhemdir illah gene geldik, Erenler meydanına. El bağlayıp durduk pir divanına. Yol Ali’nin Mansur dar'ım, Eyvallah pirim!"
 DEDE, "–Aşk ola sofu yola!" der ve
 ŞU DUAYI OKUR: "–Hakk teâla cesedine can verdi, kalbine ilham verdi. Geçtiğin Mansur dar'ı, gördüğün Hakk didar. Ne gördün ne işittin ey talip?"
 TALİP: "–Hakk gördüm, Hakk işittim. Ev gördüm, meydana geçtim. Allah Allah eyvallah ya pirim..." DEDE: "–Eyvallahın daim olsun! Bünyen kayım olsun! İkrarın tamamına yoldaş olsun! Döktüğünü doldur, ağlattığını güldür! Dil ver, baş kaldır, doğru söyle!"
 TALİP: "–Eyvallah pirim" der. Seccadeye niyaz verip iki diz üzerine oturarak, dedenin anlattığı sözleri haklar: "–Eyvallah!"

DEDE: "–Pir, Rehber, Mürşid kapıları hak mı?" diye sorar;
 TALİP: "–Hak pirim" deyip seccadeye niyaz eder.

DEDE: "–Oniki gün Muharrem orucu, yedi gün veya (üç gün) Hızır İlyas orucu Medet-Mürvet 48 Perşembe orucu Hak mıdır?" diye sorar; talip, "–Eyvallah pirim" der, niyaz eyler:
TALİP"–Canımı, malımı bu yola kurban, hakkı olan hakkını istesin!" der.
DEDE: "–Canlar, bu can Hakk divanında görülüp soruluyor. Canını malını yola teslim etti. İsteklisi var mı, eliyle koymadığını alır mı, gözüyle görmediğini söyler mi, küfür söyleyip, kötü işler yapar mı?" diye cemaate sorar.

Cemde bulunan canlara, önce seçilmiş onikiler yanı yol büyüğü sofulara; onlarda iyidir veya davası varsa, söyleyip yol töresi icabı, alacağının isteğinde bulunur. Dargınsa, barıştırılır. Dargın olarak, gönül kırgınlığı olarak görgüden geçilmez.
 Davanın şekline göre dede ile seçilen onikiler gereken durumu halleder.
 Bu karara uymak zorunluğu vardır. Uymazsa, ceme gelemez. Kurban kesemez, kurbanı yenilmez!

Aynı görgü, tüm gelen taliplere uygulanır kadın-erkek ayrımı yapılmaz. Küfrü ile ahlakı ile toplum uyumu ile insana olan saygısı incelenir. Alevilikte "kılı kırka ayrılıp kimsenin hakkı kimsede kalmaz" sözü geçerlidir.

Kadın-erkek bağlılığı mutlaka pekiştirilmelidir. Önce ehiller bağlılığı çok önemlidir. Annesine, babasına, kayınpederine vb. mutlak saygı göstermesi lazımdır. Yoksa, gereken ceza verilir veya yoldan dışlanır.
Görgüden sonra görülen canlar sırada bulunan canlarla niyazlaşır, duaya durulur. Tekrar yol erkânı almak üzere diz çökerler.
 DEDE DER Kİ: "–Hü» erenler, mihracın mübarek olsun!" Cemaatte bulunan canlar da aynı buyrukta bulunur. Ne demektir bu, ölmeden önce ölmek hakkını hukukunu bu dünyada vermek.
 Hz. Hüseyin’in dediği gibi, kul hakkı ile divana girilmez. Görgü hak sorgusuzdur. Görülmeden, sorulmadan Alevilik olunmaz. Alevi olmanın en temel şartı yol ehli olmaktır. Kişinin işliği önemlidir.

Görgüden sonra, rıza suyu içilir. Rıza suyu içilmeden önce,
DEDE "–Rıza suyu verilecek, kurbanı yenilecek küsülü olarak rıza suyu içilip, kurban yenilmez!" der. Şayet görgü esnasında dargın olanlar varsa ve barışılmazsa, dargın olanlar kendi haliyle söylerler, barıştırılır.

Görülen canlar, hep beraberce kurban alır. Buna "Birlik Kurbanı" denir. "–Ceme girdik aklandık" diye Allah-Muhammed-Ali’ye dua edilir. Sazlar çalınır, muhabbet etmeye, ceme girmeye hak kazanılır. Oniki hizmet, görgüden sonra yürütülür.
dualar
Rehber - Mursid
REHBER: Bismillah Bismisah Allah Allah Erkanimiz mübarek ola, Kirklarin gittigi Erkandan sayila, Dualarimiz makbul ola, Hizir yoldasiniz ola, Dil bizden Himmet Hz. Hakktan ola, Allah Eyvallah. HÜÜ...

MÜRSÜD: Mürsüd gülbenk aldiktan sonra Makamina niyaz olur ve yerine oturur ve tüm Hizmet sahiplerine gülbenk verir.

MÜRSÜD
: Bismillah Bismisah Allah Allah Erkanimiz mübarek ola, Kirklarin gittigi erkandan ola, Hak Muhammed Ali gözcümüz bekcimiz ola, özü katarindan ayirmaya, Hizmetleriniz kabul niyazlariniz makbul ola, dil bizden Himmet Hz. Hizirdan ola, Allah eyvallah Hüü...

BRIKCII: Bismillah Bismisah Allah Allah: Hayir Himmet Pirim Destur

MÜRSiD: Bismillah Bismisah Allah Allah Hizmetlerin kabul ola, Seyidi ibriktar Kamber Hz. lerinin hizmetinden sayila, Allah Eyvallah Hüüü...

MÜRSiD: Baris yaparak küskün dargin varmi yokmu sorar ve alacak verecek varsa hal olunur.
Baris Gülbengi
Baris Gülbengi
MÜRSiD: Bismillah Bismisah Allah Allah Aksamlariniz hayir ola, Günahlariniz af ola, Cenabi Hak birlikten dirlikten ayirmaya, her an pir, Mürsid huzurunda yüzünüz ak imaniniz pak ola,dariniz Imam Hüseyin?i Kerbela?nin dari sayila, Sefaatindan mahrum birakmaya, dil bizden nefes Hz. Pirden ola. Allah Eyvallah Hüü...

CEMiN MÜHÜRLENMESi
SÜPÜRGECI: Bismillah Bismisah Allah Allah Selman-i Parsta vekaleten üc baci idik,güruhu naci idik, Kirklarin ceminde süpürgeci idik. Süpürgeci Selman, kör olsun Mervan zuhur ede Mehdi sahibi zaman, Allah Eyvallah Hüü...

MÜRSiD: Bismillah Bismisah Allah Allah Sayila Selman Mülki Süleyman, kör olsun Mervan, yetise Mehdi sahibi zaman Hizmetin kabul ola, Seman-i Pak yardimcin ola, ALLAH Eyvallah Hüü...


İRŞAD CEMİ

İrşad Cemi kısaca yeni yetişen kız ve erkek gençlerimizi eğiten, yolun kurallarını gösteren, Cem'de nasıl davranacaklarını bildiren, duaları öğreten, insanların birbirleri ile nasıl kaynaşacağını sağlayan, dinler ve inançlar hakkında bilgilendirme yapan bir Cem'dir.
KOLDAN KOPMA CEMİ

Koldan Kopma Cem'i, Alevilikte Halk mahkemesinin işlediği,
 toplum içinde sosyal sorunların karara bağlandığı,
toplumsal suç işleyenlerin müşkillerinin görülüp giderildiği,
daha bir çok konuyu kapsayan bir Cem biçimidir.
 Bu Cem'de tüm ihtilafları Dede, Pir veya Mürşid yöre halkının çoğunluğunun da katıldığı kararı uygular. Verilen karar herkes için geçerlidir.
MÜSAHİPLİK CEMİ

Alevi Cemleri’nin içerisinde Müsahiplik Cemi önemli bir yer tutmaktadır. Alevilik güçlü ahlak sistemine dayanan, eşitlik ilkesini, paylaşımı ve sosyal  adaleti kendi bünyesinde barındıran bir inanç biçimidir.
“İnsan-ı kâmil”olmaya yönelik yoğun çaba ve çalışma içine girer. Aileleri birbirleri ile kaynaştırıp dayanışmayı sağlayan bir humanizmaya sahiptir. İşte bunun adı insanın insanla Müsahip olmasıdır. Yani birbiriyle ilke birliği, yaşam birliği ve daha da ileriye giderek kardeşlik anlaşmasının müsahiplik vesilesiyle ikrarlaşmasıdır. Alevilik’de Müsahip olmadan önce belli olgunluk aşamaları vardır.
LOKMA CEMİ

Lokma Cemi, kulun kula razılık Cem'idir.
 Bir nevi helallaşma Cem'idir.
Bir gönül alma Cem'idir.
 Adak Kurbanları,
 Adak yemekleri bu Cem'de yapılır.
Anadolu’nun bazı yörelerinde Lokma Cem'i, diğer bazı yörelerden de Dardan indirme Cem'i olarak anılmaktadır.
 DARDAN İNDİRMDE CEMİ
Dardan indirme, anne, baba veya bir yakının Hakk’a yürümesiyle ilgilidir. Baba, Anne veya bir yakın akrabası Hakk’a yürüyen kişi,  ilk üçüncü günü bir yemek verir. Yedinci ve Kırkıncı günü tekrar bir yemek verilir. Bu her üç yemek bir gelenektir. Ancak dardan indirme Cem'inin amacı değişiktir. Bu Cem'in belli bir günü yoktur. Ama aynı yıl içinde yapılması da bir görev sayılır.

Ölen kişi için Alevilikte daha çok “Hakk’a yürüdü” deyimi kullanılır. Hakk’a yürüyen kişinin tüm tanıdıkları, alış veriş ilişkisi olduğu kimseler, çevrede tanıdığı akraba ve arkadaşları çağrılarak hem halkın huzurunda, hem de Dede’nin huzurunda razılık alınır. Borcu varsa ödenir.
Alacağı varsa alınarak yakınına teslim edilir. Sağlığında gücendirdiği kimseler varsa onların razılığı alınır. Kurallar yerine getirildikten sonra yemekler yenilir. Dualar ve gülbenkler okunarak kişiye razılık verilmiş olunulur.

ABDAL MUSA CEMİ
Abdal Musa Ceminde kural olarak bir yola alınma veya görgü amacı yoktur.
 Özellikle Ege ve Akdeniz yöresinde adına Tahtacı ve Çepni dediğimiz boylarda Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gecelerde adak kurbanları gibi konularla ilgili Cem düzenlenir.
 Bu Cemler’de köy halkı biraraya toplanır. Dargınlar, küsler barışır, komşular birbirlerine lokma verirler.

Anadolu’nun değişik merkezlerinde de her yılın belli günlerinde törenler düzenlenmektedir. Bunların en bilinenleri şu şekildedir:
 Hacı Bektaşı Veli Törenleri,
Abdal Musa Törenleri (Antalya),
Veli Baba Törenleri (Isparta),
 Hamza Baba Törenleri (İzmir),
 Şücaettin Veli(Eskişehir) Törenleri,
Pir Sultan Törenleri (Sivas),
Hıdır Abdal Törenleri (Erzincan).
Bu törenlere yüzbinlerce insan katılmakta ve adeta bir festival havası içerisinde kutlanmaktadırlar.
Cemde 12 Hizmet

Dede (Pir, Mürşid)
: Cemi yönetir
Rehber
: Görgüsü yapılanlara ve Cem'e katılanlara yardımcı olur
Gözcü
: Cemde düzeni ve sükuneti sağlar. Birden fazla olabilir.
Süpürgeci (Ferraş)
: Meydanı kirden, kötülükten temizler, gerekirse rehbere yardımcı olur
Çerağcı (Delilci)
: Çerağın yakılarak meydanın aydınlatılmasını saglar
Zakir (Aşık)
: Saz eşliğinde deyiş, Duaz-i İmam ve miraçlama okur
Sakkacı (Saki, İbriktar)
: Sakka, Şerbet  ve el suyu dağıtır
Lokmacı (Sofracı)
: Kurban ve yemek işlerine bakar
Pervane (Semahçı)
: Semah döner
Peyik (Haberci)
: Topluma Cemi haber verir
İznikci
: Cemevinin temizliğinden ve düzeninden sorumludur
Bekçi (Kapıcı)
: Ceme katılanların evlerinin güvenliğini sağlar
http://www.alevifuaf.com/index.php?p=cheats&action=showcheat&area=1&plattform=4&id=28&name=alevilikte-cem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.