6 Mart 2019 Çarşamba

KADIN VE KIZLARDA SÜNNET

KADIN VE KIZLARDA SÜNNET
'KADIN SÜNNETİ'NE KARŞI SIFIR TOLERANS GÜNÜ: 'KADIN SÜNNETİ' NEDİR, HANGİ ÜLKELERDE YAYGIN, NEDEN DURDURULAMIYOR?
Birleşmiş Milletler'in (BM) tahminlerine göre dünyada her 20 kız çocuğu ve kadından biri farklı yöntemlerle sünnet ediliyor. Günümüzde dünyada sünnet edilmiş 200 milyona yakın kadın yaşıyor.
BM, 6 Şubat Kadın Sünnetine Karşı Sıfır Tolerans Günü'nde bu uygulamaya son verilmesi çağrısı yapıyor.
Kadın üreme organlarının "sakatlanması" (Female genital mutilation- FGM) olarak da bilinen bu işlemle, ya bebekken ya da ileri yaşlarda kadınların üreme organları kesiliyor, çıkarılıyor veya anatomileri değiştiriliyor.
Kadın sünnetinin hem fiziksel hem de zihinsel sağlık üzerinde kalıcı etkileri var.
Kenya'nın Isiolo bölgesinde yaşayan Borana Kabilesi'nden Bishara Sheikh Hamo, 11 yaşındayken sünnet edilmiş. "Büyükannem saf ve temiz olmak için her kızın 
bunu yapması gerektiğini söylüyordu" diyor.
Ancak Bishara'ya hayatı boyunca idrara çıkma sorunları, tekrarlayan enfeksiyonlar ve adet düzensizliği gibi etkilerinden, zamanı geldiğinde de ancak sezaryenle doğum yapabileceğinden bahsedilmemiş.
Bugün ise kadın sünnetiyle mücadele eden bir aktivist.

KADIN SÜNNETİ NE DEMEK?
Kamuoyunda "kadın sünneti" olarak da bilinen bu uygulama, kasten kadınların dış genital bölgesinin, klitoris ve vajina dudaklarının kesilmesi ya da çıkarılması demek.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) tabiriyle, "tıbbi olmayan nedenlerle kadınların üreme organlarını yaralayan her türlü prosedür" bu kategoriye giriyor.
Ancak kadınlar çoğunlukla rızaları olmadan sünnet ediliyor ya da bunu yapmaya zorlanıyor.
Kadınların kendilerine olan bakışını zedeleyerek psikolojilerini etkileyen bu işlem, başkalarıyla ilişkilerini de olumsuz yönde etkiliyor.
diğer kız çocuğuyla beraber sünnet edildiğini söyleyen Bishara, gözlerini ve ellerini bağladıktan sonra bacaklarımı iki yana açtırıp, labyasını (vajinanın dudak kısımları) kestiklerini söylüyor.
"Birkaç dakika sonra keskin bir ağrı hissettim. Bağırdım çağırdım ama beni duyacak kimse yoktu. Kalkmaya çalıştım ama biri bacaklarımdan tuttu. Olabilecek en ağır tıbbi müdahalelerden biri olduğu gibi, hiç hijyenik değildi. Oradaki tüm kızlarda da aynı kesici aleti kullandılar."
Ağrı kesici olarak kullandıkları, geleneksel bir bitkisel kürden ibaretti:
"Bacaklarımı keçi gibi bağlayıp üzerime sürdüler. 'Sıradaki, sıradaki' diye bağırıp, diğer kızları da sünnet ettiler."
Kadın sünneti pek çok ülkede yasak olsa da, Afrika, Asya ve Orta Doğu'da düzenli olarak yapılan bir işlem.
Bu ülkelerden dünyanın başka yerlerine göç eden gruplar arasında da yaygın.
Mısırlı blogger ve film yapımcısı Omnia Ibrahim da sünnet edilen kadınlardan biri. "Buz kübüne dönüyorsun. Hiçbir şey hissetmiyor, kimseyi sevemiyor, arzu duyamıyorsun" diyor.
Ibrahim, "insan bedeni seks demektir ve seks günahtır" öğretisiyle büyüdüğünü söylüyor:
"Aklım, bedenimi üzerindeki bir lanet gibi görmeye başlamıştı. Cinsel yönelimim konusunda kafam karışıktı. Korkmam gerektiğini söyledikleri için mi seksten nefret ediyordum, yoksa canım mı istemiyordu?"

KADIN SÜNNETİNİN 4 TÜRÜ
1. KLİTORİDEKTOMİ: Hassas klitoris bölgesi ve etrafındaki derinin tamamı ya da bir kısmının çıkarılması.

2. EKSİZYON: Klitorisin bir kısmı ya da tamamı ile labya minora yani vajinadaki iç dudakların çıkarılması.

3.İNFİBÜLASYON: Hem iç dudak hem de vajiyı çevreleyen dış dudakların kesilmesi, yapılarının değiştirilmesi.
Bu işlemde çoğu zaman dudaklar, idrar ve kan akmasına yetecek kadar bir aralık bırakılarak birbirine dikilir.
Bu uygulama ağrılı olduğu gibi enfeksiyon riski de barındırıyor.

Vajina ve idrar yolu arasında bırakılan bu aralık bazen o kadar küçük oluyor ki bu kadınların doğum yapabilmek, cinsel ilişkiye girebilmek için o dikişi kesmesi gerekebiliyor. Bu durum, doğumlarda hem bebek için hem de anne için risk yaratıyor.

4.KLİTORİS YA DA GENİTAL BÖLGENİN DELİNMESİ, KAZINMASI VE OYULMASI GİBİ ZARARLI İŞLEMLERİN TAMAMI.
 Kadın sünneti, bekareti korumak için bir yöntem olarak da görülebiliyor. Bazıları kadının sünnet olarak erkekte cinsel arzuyu artıracağını, daha "evlenilesi" olacağını iddia ediyor.
Bazı kültürlerde yetişkinliğe geçiş ritüeli olarak görülen bu uygulama, evliliklerden önce de bir ön gereksinim olarak niteleniyor. Bazılarında ise sünnet olmayan kadınlar "sağlıksız, pis ya da değersiz" olarak görülebiliyor.
Uluslararası toplum bu müdahaleyi bir tür "kadına yönelik şiddet" ve "insan hakları ihlali" olarak, kız çocuklarının sünnet edilmesini de "çocuk istismarı" olarak niteliyor.

HANGİ ÜLKELERDE GÖRÜLÜYOR?
Unicef'in raporuna göre Afrika ve Orta Doğu'da 29 ülkede bu işlem yaygın.
Oysa bu ülkelerden 24'ünde kadın sünneti yasaklayan bazı yasalar ya da düzenlemeler mevcut.
Kadın sünnetinin yasadışı olduğu İngiltere'de dahi birçok bebek ve yenidoğan giderek daha fazla bu uygulamaya maruz kalıyor.
Bu konu, yaygın görüldüğü coğrafyalarda ise kadınlar için bir tabu.
Kadınlar çoğunlukla çevresinden gelecek tepkilerden korkarak sünneti tartışamıyor bile.
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47137898?ocid=socialflow_twitter


KADIN VE KIZLARDA SÜNNET
Dünya sağlık örgütüne göre dört türü bulunmaktadır:
Tip I: Prepusla birlikte klitorisin bir kısmının veya tamamının kesilmesi.
Tip II: Klitoris, prepus ve çevredeki küçük (Labia minör) ve bir kısım büyük dudakların (Labia majör) kesilmesi.
Tip III: Klitoris ve prepus ile birlikte küçük ve büyük dudakların neredeyse tümüyle kesilmesi, açık yaranın dış çeperlerinin biraraya getirilerek yaranın tümüyle dikilmesi, sadece idrar ve aybaşı kanamasının akabileceği ve ancak küçük parmak genişliğinde olan bir açıklık bırakılması.
Tip IV: Diğer genital tahripler: Sembolik olarak klitorisi veya dudakları çizmek; klitorisi dağlamak; vaginayı genişletecek şekilde kesmek veya bazı ilaçlarla daraltmak.
Notlar DSÖ'ye göre kadın genitali kesimlerinin %85i Tip I ve Tip II, % 15'i ise Tip III'e dahildir. Tip III genelde Doğu Afrika'da uygulanmaktadır.
Tip III, cinsel organın dış kısmının tümüyle alındığı kemiğe inme veya Firavun sünnetidir. Mısır firavunu Pharaoh dan dolayı Firavun Sünnetiolarak adlandırılır. Antik Mısır mumyalarında bu tür genital kesimlere rastlanmıştır.

COĞRAFİ ALAN
Klitoris kesimi Afrika'nın büyük kısmında uygulanmaktaysa da türleri ve yaygınlığı bölgelere göre farklılıklar göstermektedir. En yüksek oranda uygulandığı Somali Cibuti, Eritre gibi ülkeler Tip I ve II türü kesimin yaygın olduğu yerlerdir.
Afrika dışında sınırlı olsa da Batı Asya'da Suriye  Irak ve İran'da rastlanmaktadır. Güneydoğu Asya ülkelerinden Hindistan, Endenozya ve Malezya'da ise ritüel amaçlı, genitali çizerek kan akıtma şeklinde, uygulanmasına rastlanabilmektedir.

TEPKİLER
Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Teşkilatı, Uluslararası Af Örgütü ve çeşitli dünya devletleri, "jenital sakatlama" olarak adlandırdıkları klitoris kesimini, kadının kendisi ve doğacak çocuklarının sağlığı açısından son derece sakıncalı görmekte ve uygulamayı sona erdirmeye çalışmaktadırlar. Jenital bütünlük savunucuları ise kadın ve erkek sünneti arasında ayrım yapılmasına tepki göstermekte ve her iki uygulamayla birden mücadele edilmesini istemektedirler.

DİNLERDE KLİTORİS KESİMİ
Klitoris kesimi özellikle orta Afrika'da olmak üzere çeşitli din mensuplarınca uygulanabilmektedir.

AFRİKA KABİLE DİNLERİ
Klitoris kesimi özellikle orta Afrika kabile toplumlarınca yapılan bir uygulamadır. Afrika geleneklerine göre klitoris kesimi kadının temizliği ve saf bir anne olabilmesi için gereklidir. Klitoris kesimi yapılmamış kadınların evlenmesini doğru karşılamazlar. Bazı kabileler ise çocugun doğum sırasında kesilmemiş klitorise değmesi durumunda öleceğine inanırlar.
YAHUDİLİK
Etiyopya Yahudi Topluluğu (Beta Israel) tarafından dini olmayan bir törenle uygulanmaktadır. Ancak kesimin Yahudi bir kadın tarafından yapılması şartı vardır

İSLAM
Kadın sünneti, İslam dininin dîni bir vecibesi değildir. Birçok insanın bu olayı İslam ile ilişkilendirdiği, ama yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan gerçeğin ; kadın sünnetinin herhangi bir din tarafından desteklenmediği, buna rağmen " birçok dîni lider tarafından insanların bu işleme mahkum edildiği, dolayısıyla uygulamanın dîni engelleri geçtiği " anlatılmakta ve uygulamanın; Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi inancına sahip topluluklarda olabildiği belirtilmektedir.
Bu inançların hiçbirisinin kadın genital uzvunun kesilmesini desteklemediği hatta gerçekte; İslam Şeriatının, çocukları ve onların haklarını koruduğu vurgulanmaktadır. Kadın sünneti uygulaması yapılan ülkelerden: Etiyopya, Fildişi Sahili, Senegal, Kenya, Benin ve Gana'da yaşayan Müslüman nüfus gruplarının, Hıristiyan gruplara nazaran daha fazla kadın sünneti uygulama olasılığının yüksek olduğu; Nijerya, Tanzanya, ve Nijer'de ise, uygulama yaygınlığının Hıristiyan gruplar arasında daha çok olduğu ifadesi yer almaktadır
Bu ifadeler kadın sağlığı üzerine yapılmış ciddi araştırma sonuçları üzerine düzenlenen yayınlarda yer almaktadır
Bazı Afrika müslüman toplumlarında kadın genital uzvunda kesim yapılması (kadın sünneti) olayı, bazı araştırmacılar tarafından daha çok " Afrika gelenekleri " kaynaklı olduğu şeklinde açıklanır.
İslâm'da kadın genital uzvunun kesilmesinin yeri hakkında âlimler arasında bir görüş birliği yoktur. Ancak, islama aykırı olmadığını iddia edenler tarafından temel dayanak olarakEbu Davud'da yer alan bir hadis gösterilmektedir. Ebu Davud kitabında bu hadisin rivayet zincirinde kopukluklar olduğunu ve zayıf olduğunu da belirtmiştir. "Dünya Müslüman Ulemalar Birliği" genel sekreteri ve El Ezher Üniversitesi üyesi Dr. Muhammad Salim al-Awwa klitoris kesiminin islam da yeri olmadığını iddia eder ve zayıf bir hadise dayanarak hüküm verilmesini rededer.

KADIN SÜNNETİ NEDİR?
2 bin 500 yıl kadar önce Mısır'da başladığı tahmin edilen sonraları Yeni Gine, Mısır, Etiyopya olmak üzere Afrika'daki birçok ülkede yaşayan Müslüman topluluklarda ve Avusturya Aborjinleri'nde yaygın hale gelen bir gelenek.
2 bin 500 yıl kadar önce Mısır'da başladığı tahmin edilen sonraları Yeni Gine, Mısır, Etiyopya olmak üzere Afrika'daki birçok ülkede yaşayan Müslüman topluluklarda ve Avusturalya Aborjinleri'nde yaygın hale gelen bir gelenek.
Bu geleneğe göre kadınların vajinasının dudakları kesilip atılır.
Anestezi kullanılmadan, uyuşturmadan, açık jiletle gerçekleştirilen bu işlem kan kaybından ölümlere bile neden olmaktadır.
Sünnet işlemi sırasında ülkeler farklı kesici aletler kullanmaktadır. Avustrulya Aborjinleri ise birden fazla farklı alet kullanarak klitoris kesimini gerçekleştirir.
1: Prepusla birlikte klitorisin bir kısmının veya tamamının kesilmesi.işlemi sırasında ülkeler farklı kesici aletler kullanmaktadır.
Avustrulya Aborjinleri ise birden fazla farklı alet kullanarak klitoris kesimini gerçekleştirir.
2: Klitoris, prepus ve çevredeki küçük (Labia minör) ve bir kısım büyük dudakların (Labia majör) kesilmesi.
3: Klitoris ve prepus ile birlikte küçük ve büyük dudakların neredeyse tümüyle kesilmesi, açık yaranın dış çeperlerinin bir araya getirilerek yaranın tümüyle dikilmesi, sadece idrar ve aybaşı kanamasının akabileceği ve ancak küçük parmak genişliğinde olan bir açıklık bırakılması.
4: Diğer genital tahripler: Sembolik olarak klitorisi veya dudakları çizmek; klitorisi dağlamak; vaginayı genişletecek şekilde kesmek veya bazı ilaçlarla daraltmak.
Kız çocukları genellikle 14 yaşına kadar sünnet ediliyorlar ancak, evlenmeden önce veya hamile kadınlarda doğumdan önce sünnete de rastlanabiliyor.
Bu eylemin amacının, kadınların haz için değil sadece üreme için cinsel ilişkiye girmesine olanak sağlayıp, cinsel özgürlüğünü ortadan kaldırmak olduğu biliniyor.
Geleneksel olarak yaşlı kadınların yaptığı sünnet günümüzde ebeler, hemşireler ve hatta doktorlar tarafından da yapılabiliyor.
BM verilerine göre, her yıl yaklaşık 2 milyon kız çocuğu, sünnet nedeniyle hayatını kaybetme tehlikesi yaşıyor.
UNICEF tarafından yapılan en son tahminlerde, 29 ülkede en az 120 milyon kız çocuğunun ve kadının kadın sünnetine maruz kaldığı, 15 yaşından küçük 30 milyon kız çocuğunun halen risk altında olduğu belirtiliyor.
2 bin 500 yıl kadar önce Mısır'da başladığı tahmin edilen sonraları Yeni Gine, Mısır, Etiyopya olmak üzere Afrika'daki birçok ülkede yaşayan Müslüman topluluklarda ve Avusturya Aborjinleri'nde yaygın hale gelen bir gelenek.
kaynak;viki pedia




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.