OSMANLI’DA
SES GETİREN İNFAZLAR
Kimilerine
göre tek çıkar yoldu,
kimilerine
göre vahşet.
Kimileri 'taht sevdası' diyor,
kimileri
'Her şey Osmanlı İmparatorluğu'nun devamı için yapıldı' görüşünü savunuyor.
Tahttan
indirilenler, boğdurulanlar, idam edilenler, parçalanarak öldürülenler...
İşte Osmanlı'da ses getiren en önemli infazlar.
İşte Osmanlı'da ses getiren en önemli infazlar.
Ertuğrul Gazi ölür ölmez iktidar kavgası başladı ve
Osman Bey (Kara Osman) Beylik iddiasında olan amcası
DÜNDAR BEY'İ ÖLDÜRTEREK BEYLİĞİ ALDI. Kara Osman (Saltanatı: 1299-1326) olarak
da bilinen OSMAN BEY ECELİ İLE VEFAT ettiğinde yerine Orhan Gazi (Orhan Bey)
(Saltanatı: 1326-1359) geçti ve eline kan BULAŞMAYAN ORHAN GAZİ 1362?DE ECELİ
İLE ÖLDÜ.
Orhan Gazi'den sonra sahneye çıkan I. MURAT diğer adıyla
Hüdavendigâr Murat (Gazi Hünkâr) (Saltanatı: 1362-1389) padişah olarak biat
alınca ilk işi iki kardeşi İbrahim ile Halil'i boğdurtmak oldu. Bilahare
Bizanslılarla birlik olarak kendisine karşı gelen oğlu Savcı Bey'in üzerine
gitti ve yaptıklarını affetmeyerek gözlerine mil çektirip kör ettirdikten sonra
öldürterek ortadan kaldırttı. I. Murat savaş meydanında şehit olur olmaz, hemen
orada yani savaş alanında oğlu Yıldırım Beyazıt'a biat edilerek Padişahlığı
ilân edildi.
Yıldırım Beyazıt (1389-1403) Padişah olmasının heyecanını
üzerinden atmadan, yani biat töreni biter bitmez düşmanla savaşmakta olan
kardeşi Yakup Çelebi'yi yanına çağırtarak çadırında boğdurttu. Sonra da
kendisine karşı gelen Karamanoğlu Alâaddin Bey'i katlettirdi. Yıldırım Beyazıt
Ankara Savaşında Timurlenk'e yenildi (1402). Bu yenilgi sonu oldu. Savaşta
yenilerek tahttan indirilen ilk Osmanlı Padişahı oldu.
Yıldırım Beyazıt'ın Ankara yenilgisinden sonra zehir
içerek ölmesi Osmanlı devletinde karışıklık yarattı ve kardeş kavgaları nedeni
ile tam on yıl padişahsız kaldı devlet. Nihayet kardeşlerini alt eden Çelebi
Mehmet (I. Mehmet) (Saltanatı: 1413-1421) 25 yaşında Padişah oldu. Kardeşler
arasındaki mücadeleden galip çıkan Çelebi Mehmet, kardeşi İsa Çelebi'yi (1405)
hamamda yakalatıp boğdurttu. Durmadı, devam etti ve kardeşi Musa Çelebi'yi
kullanarak diğer kardeşi Emir Süleyman'ı boğdurttu.
Sonra da kardeşlerine karşı kullandığı diğer kardeşi Musa
Çelebi'yi boğdurtarak ortadan kaldırdı (1413). Bir diğer kardeşi Mustafa ise
uzun süre ortalarda görülmedi. Sonradan Düzmece Mustafa adı ile ortaya çıktı.
Mustafa, Timur tarafından Semerkant'a götürülmüştü, Timur ölünce serbest
bırakıldı. Bizans İmparatoru Manuel'in yardımı ile Limni Adasına kaçan Mustafa
yurda döndüğünde ise ağabeyi Çelebi Mehmet tarafından Bizanslılara esir
verildi. (Bazı tarihçiler Düzmece Mustafa'nın Çelebi Mustafa olmadığını iddia
eder).
Çelebi Mehmet, kardeşi İsa Çelebi'yi Padişah olması için
destekleyen ve onun için çalışan Demirtaş Paşa'yı da unutmadı ve kafasını
kestirerek ortadan kaldırttı. Çelebi Mehmet parçalanmakta, dağılmakta ve
bölünmekte olan İmparatorluğu bir arada tutabilmek için kardeşlerini harcadı.
Padişah, Mehmet Çelebi'nin (I. Mehmet) ölümü eceli ile oldu.
Padişah olarak tahta çıkan II. Murat (Birinci saltanatı:
1421-1444; İkinci saltanatı: 1446-1451)) biat alır almaz mesaiye başladı ve ilk
önce küçük kardeşi Mustafa'yı incir ağacına astırmak suretiyle boğdurttu
(1423). Diğer kardeşlerini öldürtmediyse de gözlerine mil çektirerek kör etti,
sonra da Bursa'da oturmalarına izin verdi.
II. Murat sadece kardeşlerini cezalandırmakla kalmamış,
kendisine karşı geldiği için amcası Mustafa Çelebi'yi de ok kirişi ile
boğdurtmuştur (Bazı kaynaklar Mustafa Çelebi'nin Edirne kalesi burcunda
asıldığını yazar). II. Murat, aynı zamanda İvaz Paşa'nın da gözlerini mil
çektirip kör ettirdi. II. Murat da eceli ile öldü. Osmanlılarda ilk defa kendi
isteği ile tahtından çekilen Osmanlı padişahıdır.
II. Murat'ın ölümü ile II. Mehmet yani Fatih Sultan
Mehmet (Birinci saltanatı: 1444-1451; İkinci saltanatı: 1451-1481) padişah
oldu. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethederek Bizans İmparatorluğu'nu
ortadan kaldırdı ve yeni bir çağı başlattı. Çağ açmakla kalmadı Fatih
Kanunnamesi ile de kardeş katletmeyi yasalaştırarak yeni ve can yakıcı, hüzün
verici bir dönemi de başlatmış oldu.
İşte bu yasa gereği hemen işe başlayan Fatih Sultan
Mehmet, gelecek günlerde tehlike olur düşüncesi ile kundaktaki kardeşi Ahmet'i
boğdurarak ortadan kaldırdı (Bazı yazarlar Şehzade Ahmet'in 6 aylık kundakta
bir bebek, bazıları da iki yaşında olduğunu yazar). Elbette ki Şehzade Ahmet
ilk değildi. İlk olanı, Bizanslılarla birlikte hareket eden Şehzade Orhan'ı
yine Bizanslılarla anlaşarak idam ettirmesiydi.
Fatih Sultan Mehmet döneminde sadrazamların öldürülmesi
yolu da açıldı. Osmanlı İmparatorluğunun en güçlü ve temkinli Sadrazamlarından
birincisi olan Çandarlı Halil Paşa'yı, bazı paşaların telkini ile satırla
başını kestirmek suretiyle öldürttü.
Çandarlı Halil Paşa'nın öldürülmesinden sonra Osmanlı
İmparatorluğunda devşirmelere Sadrazam olma yolu açıldı. Devşirmeler iş başına
geldiler, paşa, vezir, veziri azam ve sadrazam olarak devleti yönetmeye
başladılar. Yeni sadrazam Hırvat devşirmesi Rum Mehmet Paşa oldu.
Yeni sadrazamın görev alması öldürmeleri önlemedi. Fatih
Sultan Mehmet, Mahmut Paşa'nın kellesini vurdurdu, sonra da sadrazam Rum Mehmet
Paşa'yı, Süleyman Paşa'yı ve Nasuh Paşa'yı idam ettirdi. Bu arada bir de mimar
darbe yedi Fatih sultan Mehmet'ten. Padişah adına yaptırttığı Fatih Camiini
görünce dehşete kapıldı ve camiin mimarı Sinaüddin Yusuf Bin Abdullah'ın (Atik
Sinan) Cami Ayasofya'dan daha alçak olduğu için, ellerini kestirerek
cezalandırdı. Fatih Sultan Mehmet eceli ile ömrünü tamamladı (Bazı kaynaklar
zehirlenerek öldürüldüğünü yazar).
Osmanlı İmparatorluğunun sekizinci Padişahı olan Sultan
II. Beyazıt (1481-1512) kardeşi Cem Sultan'ın ortadan kaldırılması için hayli
uğraş verdi. Talihsiz Cem Sultan, Avrupalıların elinde Osmanlılara karşı
yıllarca kullanıldı. Papalığın elinde esir bulunan Cem Sultan 1495?de bir
iddiaya göre II. Beyazıt'ın Papa ile anlaşma yapması üzerine papalıkça
zehirlenerek öldürüldü.
Ne var ki Cem'in oğlu İstanbul'da idi, Padişah II.
Beyazıt, Cem Sultan yanlısı olması nedeni ile Gedik Ahmet Paşa'yı öldürttükten
sonra İstanbul Muhafızı İskender Paşa'ya "Kulum İskender! Biti (Şimdi)
sana vasıl olduğu gibi bilesin ki Gedik'i tepeledim. Gerekir ki sen de Cem'in
oğluna mecal (aman) vermeyip boğdurasın ki gayet mühimdir" fermanını
gönderdi. İskender Paşa buyruğu derhal yerine getirip 9 yaşındaki Oğuz Han'ı
boğdurttu.
Padişah bununla da yetinmedi, kardeşi Selim'i de
boğdurttuğu gibi Molla Lütfi ile Mustafa Paşa'yı da idam ettirdi. Selim'i
destekleyen yeniçerilerin baskısı ile tahttan inmeyi kabul eden II. Beyazıt,
oğlu ile yaptığı Karıştıran Savaşında oğlu Selim'in güçlerini dağıtmasına
rağmen kendi isteği üzerine tahttan çekildikten sonra Çorlu civarında aniden
vefat etti (Bazı yazarlar II. Beyazıt'ın oğlu I. Selim tarafından
zehirletilerek öldürüldüğünü yazar).
Osmanlı İmparatorluğu'nun dokuzuncu Padişahı olan I. Selim
(Yavuz Sultan Selim) (1512-1520) II. Beyazıt'ın oğludur. Osmanlı
İmparatorluğunun affı olmayan padişahlarından biridir. Kendisine karşı tehlike
gördüğü ağabeyi Korkut'u kementle boğdurtarak işe başlıyor, yetmiyor kendi
yanında rehin olan Korkut'un oğlunu da boğdurtuyordu. Boğdurtmalar durmuyor,
devam ediyordu. Önce merhum ağabeyi Şehinşah'ın oğlu Mehmet'i boğdurttu ve
merhum ağabeyi Mahmut'un oğulları Musa, Mehmet, Osman, Emin ve Orhan'ı da
boğdurttu. Yani merhum ağabeyi Mahmut'un beş oğlunu birden boğdurtarak onlara
hayat hakkı tanımadı.
Ama daha bitmemişti; diğer ağabeyi merhum Alemşah'ın oğlu
Osman'ı da boğdurttu. Boğdurmalar devam ediyor, kardeşi Ahmet'i yağlı ilmikle
boğdurtarak ortadan kaldırılıyordu. Ahmet'in çocukları duracak mıydı? Elbette
ki onların da icabına bakacaktı, öyle yaptı ve Şehzade Ahmet'in oğlu Kasım'ı
önce boğdular sonra da başını kesip I. Selim'e götürdüler.
1.Selim kardeşlerinin çocuklarını öldürttüğü gibi
hanımlarını da öldürttü. Kardeş, kardeş çocuğu öldürüldükten, analar ortadan
kaldırıldıktan sonra tabii ki sıra sadrazamlara, paşalara gelecekti. Sadrazam
Yusuf Paşa boynu vurularak öldürüldü. Kesik başı ibreti âlem için üç gün teşhir
edildi. Veziri Azam Koca Mustafa Paşa idam edildi, Dukakinzade Ahmet paşa da
öldürülmek suretiyle ortadan kaldırıldı.
Birinci Selim, yani Osmanlı'nın güçlü Padişahı Yavuz
Sultan Selim, sekiz yıllık padişahlığı dönemine boğdurttuğu, idam ettirdikleri
ile Osmanlı tarihine damga vurdu ve 1520'de eceli ile vefat ederek dünyadan
ayrıldı
Osmanlı İmparatorluğunun en uzun süreli Padişahı 46 yıl
hüküm süren 10. Padişah Kanuni Sultan Süleyman'dır (1520-1566). Yani diğer
ismiyle Muhteşem Süleyman! Kardeşi olmadığı için kardeş katili olmadı. Ama
boğdurtmaya kendi oğlu ve yeğenleri ile devam etti. Cem Sultan'ın oğlu Murat
ile onun oğlu Cem boğularak idam edildi (1522). Murat'ın karısı ile iki kızı
İstanbul'a getirtildi.
Kanuni Sultan Süleyman Konya Ereğli'de konakladığında,
mahiyetindeki askerleri ile babasını karşılamaya ve ona iltihak etmeye giden
Şehzade Mustafa, babasının bulunduğu divanhaneye el öpmeye gittiğinde, birden 7
dilsiz cellât üzerine çullanıyorsa da ellerinden kurtuluyor ama saray
hademelerinden Pehlivan Zal Mahmut'un saldırısından kurtulamıyordu.
Zal Mahmut'un altında kalan Şehzade Çelebi, dilsiz
cellâtlar tarafından boğdurulmak suretiyle ortadan kaldırılıyordu. Ne var ki
Kanuni Sultan Süleyman bununla yetinmiyor, kendisine karşı ayaklanan ve zoru
görünce İran'a kaçan oğlu Şehzade Beyazıt, İran Şahı'nın da Kanuni'ye yaranmak
istemesi üzerine, hanımı ve 4 çocuğu ile birlikte boğduruluyordu.
Saltanatın devamı idamlarla kaimdi. Nitekim Kanuni Sultan
Süleyman hiç durmadı, idamlara devam etti. İmparatorluğun güçlü sadrazamı
devşirme Pargalı Damat İbrahim boğduruldu (1536), sadrazam Kara Ahmet Paşa'nın
boynu vuruldu. Keza Hint denizindeki başarısızlığı bahane edilerek büyük
denizci Piri Reis boynu vurularak ortadan kaldırıldı.
Kaptan-ı Derya Cafer Bey ile arkadaşları da öldürüldü,
Ferhat Paşa ve Defterdar İskender Çelebi idam edildi. Şehsuvaroğlu Ali Bey ile
oğulları, Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa ve Reis-ül Küttap Haydar da öldürüldü.
Osmanlı İmparatorluğunun on birinci Padişahı II. Selim (Sarı Selim) (1566-1574)
eline kan bulaşmayan padişahlardan biri olarak eceli ile dünyadan göçtü.
Osmanlı İmparatorluğu tahtına geçen III. Murat
(1574-1595) padişah olarak biat aldıktan sonra beş kardeşini, ileride
saltanatıma göz koyarlar düşüncesi ile boğdurtuyordu. Şehzade Mustafa, Şehzade
Süleyman, Şehzade Cihangir, Şehzade Osman ve Şehzade Abdullah ağabeyleri III.
Murat'ın emirleri ile cellâtlara teslim edilerek boğduruluyordu.
III. Murat'ın duracağı yoktu, bu defa üvey kardeşleri
üzerine gidiyor ve onları da halletmeliyim diyerek iki üvey kardeşi Şehzade
Mehmet ve Şehzade Mahmut, cellâtların elinde yağlı ilmikle boğdurulmak
suretiyle tarih sahnesinden uzaklaştırılıyorlardı.
II. Murat sadece öz ve üvey kardeşlerini boğdurtmakla
kalmıyor Sadrazamlardan Sokullu'nun kuzeni Budin Valisi Mustafa Paşa'yı da idam
ettiriyordu. Eceli ile ölen III. Murat ayrıca bir rekorun da sahibiydi.
Tarihçilerin yazdıkları yanlış değilse III. Murat'ın bir söyleme göre 104, bir
söyleme göre de 114 çocuğu vardı.
III. Mehmet (1595-1603), III. Murat'ın oğlu olarak tahta
çıktı ama ne çıkma! Padişah olarak biat alır almaz işe koyuldu ve aynı gece;
Şehzadeler Selim, Beyazıt, Mustafa, Osman, Cihangir, Abdullah, Abdurrahman,
Hasan, Ahmet, Yakup, Alemşah, Yusuf, Hüseyin, Korkut, Ali, İshak, Ömer,
Alaüddin ve Davut olmak üzere 19 erkek kardeşini boğdurttu.
Bazı tarihçilere göre, bununla yetinmeyip ayrıca 20 kız
kardeşini de boğdurtarak ortadan kaldırdı. Elbette ki boğdurmalar, öldürmeler
devam edecekti. Nitekim babasının cariyelerini unutmadı ve babasından hamile
kalan 17 cariyeyi denize attırarak boğdurttu.
III. Mehmet, annesi Safiye Sultan'ın (Venedikli Sofi
Baffo) isteği üzerine oğlu Şehzade Mahmut'u boğdurtarak öldürtüyor, bununla da
yetinmiyor oğlunun annesi Mahpeyker Sultan'ı (Sinderella Violetta), sonra da
oğlunun şeyhini de denize attırarak ortadan kaldırtıyordu.
Saray ve aile içini temizledikten sonra boş durmuyor
haklı ya da haksız idamlara devam ediyordu. III. Mehmet yaptıkları ile
yetinmedi. Başarılı Vezir-i Azam Ferhat Paşa'yı da rakibi Sinan Paşa'nın
tahriki üzerine boğdurtarak öldürttü.
Sonra Satırcı Mehmet Paşa'yı, Hadım Hasan Paşa'yı ve
Sadrazam Yemişci Hasan Paşa'yı, halka zulüm ediyor iddiasıyla da Hüseyin
Paşa'yı idam ettirdi. III. Mehmet'in idam ettirdikleri arasında Babüssaade
Ağalarından Gazanfer Ağa ile Osman Ağa da payını aldı.
III. Mehmet öz oğlunu öldürten üçüncü Osmanlı Padişahı
olarak eceli ile dünyadan ayrıldı. III. Mehmet'in ölümü ile tahta çıkarak
Padişah olan I. Ahmet'in (l603-1617) ilk işi, atası Fatih Sultan Mehmet'in
çıkardığı kanunname ile kardeş katline izin veren yasayı kaldırdı. Yerine,
Padişah ailesi içinden aklı başında olan, en yaşlı şehzade padişah olur
sistemini getirdi.
Saray içindeki erkekler "Oh" diye nefes
aldıklarında başka bir sistemle karşılaştılar: "Kafes sistemi". Yani,
biat alarak tahta çıkan Padişah kendisine rakip gördüklerini "kafese
tıkmak" (zindana tıkma/koyma) suretiyle hayatlarını zehredecekti. Bir
kafes içinde kalacak, hapis hayatı yaşayacak, yemek verirlerse yiyecek, su
verirlerse içecek ve gün dolduracaklardı. Padişah'ın keyfine kalmıştı,
insaflıysa eğitimleri için adam görevlendirecek, yetişmelerine izin
verilecekti.
Onurlu olanların bu haliyle kafeste yaşamaları elbette ki
zordu ve onları perişan edecekti. Ölmeyeceklerdi ama bir kısmı mecnun, bir
kısmı deli olacak ama sıraları geldiğinde koskoca bir İmparatorluğa
hükmedeceklerdi
Padişah I. Ahmet aile bireylerine dokunmadı ama
veziriazamlardan telef ettikleri oldu. Örneğin; Sadrazam Derviş Paşa'yı
makamında bizzat kendisi öldürmüş ve kafasını hançerle kesmiş sonra da
adettendir diyerek kadınları ile birlikte çocuklarını öldürtüp bütün servetine
el koydurmuştur. Keza Sadrazam Lala Mehmet Paşa ile Sadrazam Nasuh Paşaları
öldürtüp para ve mal varlıklarına el koydurmuş, Tırnakçı Hasan Paşa'yı da
öldürterek ortadan kaldırmıştır.On üç yaşında henüz sünnet olmadan biat alarak
Padişah olarak tahta çıkan I. Ahmet 27 yaşında eceli ile öldü.
Birinci Mustafa (Birinci saltanatı: 1617-1618; İkinci
saltanatı: l622-1623)) iyi eğitim görmesine karşın deli olarak bilinirdi. Buna
rağmen I. Ahmet'in oğlu Şehzade Genç Osman'ın çok genç olması nedeni ile devlet
ricalinin tensipleri üzerine biat alarak padişah oldu. Padişah olmak istemeyen
I. Ahmet bu görevde fazla kalmıyor ve devlet işleri ile ilgilenmediği için üç
ay sonra tahtını terk ediyordu.
Ne var ki yerine padişah olan Genç Osman'ın öldürülmesi
üzerine ikinci defa padişah oluyor ve bir buçuk yıl saltanatta kaldıktan sonra
deli olması nedeni ile Şeyhülislâm Yahya Efendi ve devlet erkânının anlaşmaları
sonucu tahttan indiriliyordu. Böylece I. Mustafa tahttan indirilen ikinci
padişah oluyordu. I. Mustafa'nın çocuğu olmadığı gibi eli de kana bulaşmadı.
Osmanlı tarihinde isminden en çok bahsedilenlerden biri
olan II. Osman (Genç Osman (1618-1622) amcası I. Mustafa'nın tahttan
indirilmesi üzerine padişah oldu. Osmanlı padişahlarının en şanssızlarından
biriydi. Yenilikçiydi ve bu nedenle de çok eziyetler çekti. Yeniliği istemeyen
devlet erkânı ile başa çıkamadı ve hacca gitmek istemesi bahane edilerek
kayınpederi de olan Şeyhülislâm Esat Efendi'nin "Padişahların hacca
gitmesine gerek yoktur" fetvası üzerine yeniçeriler ayaklandı.
Pek çok saray erkânı Yeniçeriler tarafından öldürüldükten
sonra padişah Genç Osman'ı ele geçirip Yedikule zindanına attılar. Zindanda
üzerine çullanan sekiz cellâtla boğuşmasına rağmen yıkılmadı ama Cebecibaşı'nın
bir fırsatını bulup hayalarını sıkması üzerine gücü tükenip bayılınca, fırsatı
kaçırmayanlar Genç Osman'ı boğarak öldürdüler. Cebecibaşı ölüm nişanesi olarak
Genç Osman'ın kulağını kesip, yeni Padişah IV. Murat'ın annesi Kösem Sultan'a
gönderdi.
Genç Osman tahttan indirilen ve öldürülen üçüncü Padişah
olarak bilinir. Aynı zamanda yeniçeriler tarafından öldürülen ilk
padişahtır.Birinci Ahmet'in oğlu olan IV. Murat (1623-1640) tahta çıktığında on
bir yaşında bir çocuktu. Bunu fırsat bilen annesi Kösem Sultan, oğlu adına
ülkeyi uzun süre yönetti. Annesi Kösem Sultan'ın etkisi ile yönetilen ülkenin
ne gibi güçlüklerle karşılaştığını gören genç Padişah IV. Murat, katledilen
ağabeyi Genç Osman'ın durumuna da şahit olduğu için çok sert ve asabi bir
mizaca sahip olmuştu
Duruma müdahale etmeliyim diyerek, yirmi bir yaşında
annesi Kösem Sultan'ı yanından tamamen uzaklaştırıp devlet yönetimini eline
aldı. IV. Murat hiç affedici olmadı. Rüşvet alanı, vereni, hata yapanı,
görevini yerine getirmeyenleri acımasızca cezalandırdı.
Genç Padişah IV. Murat da öldürme olaylarının içine hızlı
girdi. I. Ahmet'in kardeş katlini yasaklaması da yarar sağlamamış olacak ki
Revan Seferine çıkarken kardeşleri Şehzade Beyazıt ile Şehzade Süleyman'ı,
Bağdat seferine çıkarken de kardeşi Şehzade Kasım'ı boğdurttu.
IV. Murat Bağdat'ın düşmesini yalan söyleyerek saklayan
Kemankeş Ali Paşa'yı öldürttü. İsyan eden yeniçerilere istedikleri Hafız Ahmet
Paşa'yı teslim etmekte tereddüt etmedi. Hafız Ahmet Paşa yeniçeriler tarafından
parçalanarak öldürüldü. Tokat'ta bulunan Hüsrev Paşa'yı öldürttü, paşanın kesik
başı İstanbul'a padişaha gönderildi. Sadrazam Topal Recep Paşa saraya çağırılıp
Padişah'ın önünde cellâtlar tarafından boğulmak suretiyle idam edildi. Kesilen
başı sarayın hümayün kapısı önünde teşhir edildi
IV. Murat, paşa kıyımlarına devam etti ve İlyas Paşa'yı
kendi önünde ve istavroz karşısında idam ettirdi. Erzurum'da Ermenilerden
rüşvet aldığı iddiası ile Abaza Mehmet Paşayı idam ettirdi, Demirkazık Halil
Paşa'yı boğdurttu, Tabanıyassı Mehmet Paşayı katlettirdi. Revan seferine
giderken kendisini karşılayan Manisa sancakbeyi Dudu Hasan Paşa'yı verdiği emri
yerine getirmediği için katlettirdi. Ayrıca Çeleboğlu Ali Paşa, Sivas'ta
Keskinli Ali Paşa, Erzurum'da Bahisnili Ali Paşa ve Bosnalı Osman Paşaları
katlettirdi.
IV. Murat idamlara, öldürmelere devam edip durdu.
Sivas'ta Bostancı Başının derisi yüzülerek öldürüldü. Sakabaşı Işık Yahya ve
Konya'da Koca Gürcü Osman'ı katlettirdi. Galatalı Çelebi'nin boynunu vurdurdu.
Konya ayanından Karayılan lakaplı iki kardeşi katlettirdi. İzmir Kadısı Mehmet
Efendi ile Karaağaç kadısını öldürttü. Konya Kadısı Şehla Mehmet Efendi'yi
Pazar yerinde astırmak suretiyle cezalandırdı.
IV. Murat ağabeyi Genç Osman'ın öldürülmesine şahit
olmuştu. Bunu unutamadığından ağabeyi Genç Osman'ın ölümünden sorumlu tuttuğu
herkesi idam ettirdi.
Katletmeler, idamlar, boğdurmalar sadece devlet adamları
ile paşalara olmadı. Örneğin; Anadolu'da isyan girişiminde bulunan Deli İlahi
İstanbul'a getirtilerek katledildi. Rüşvet alan Yeniçeri Kâtibi Osman Efendi katledildi,
Gümrük Emini Mehmet Çavuş ile Sır Kâtibinin boyunları vuruldu. İbreti alem
olsun diye yakalanan iki casustan bir çarmıha getirilip başı kesildi ve pazarda
dolaştırıldı, diğeri çengele vuruldu. Dünya'da ilk füze denemesini yapan Lagari
Hasan Çelebi ile ilk uçuş denemesi yapan Hazerfen Ahmet Çelebi gibi iki önemli
bilim adamını da idam ettirdi.
Bir başka ibretlik olay Şair Nefi olayıdır. Şair Nefi
devlet adamlarını ve bozuk düzeni eleştirdiği için idam edilip cesedi
Sarayburnu'ndan denize atıldı.
Çok hareketli olan IV. Murat İmparatorlukta var olan
bozuk düzeni, rüşvet ve suistimali sert karar ve uygulamalarla düzeltti ama
genç yaşta yatağa düştü. Son nefesini vermeden, devlete zarar vermemesi için
deli olduğunu bildiği kardeşi Şehzade İbrahim'in öldürülmesini emretti. IV.
Murat'ın bu isteği yerine getirilmedi ve 28 yaşında hayata veda ettikten sonra
öldürtmek istediği Şehzade İbrahim padişah oldu ama deli olarak!
1.İbrahim (1640-1648) on sekizinci padişah olarak biat
alıp tahta çıkarken hiç güçlük çekmedi. Çünkü IV. Murat, şehzadeleri öldürterek
ortadan kaldırmıştı. Ne var ki kardeşleri IV. Murat tarafından öldürüldüğü için
devamlı korku içinde yaşadı
IV. Murat'ın ölümü ile kendi kurtuldu ama elinden paşalar
yakasını kurtaramadı. Revan seferinde kaleyi savaşmadan teslim eden
Emingüneoğlu Tahmasb Kulu Han önce vezirlik rütbesi verilerek paşa yapılmış ve
ismi de Yusuf olarak değiştirildikten sonra bölücü ve yıkıcı faaliyette
bulunduğu iddiası ile idam edildi. İdamdan sonra Padişah Deli İbrahim hatalı olduğunu
anlayınca pişman oldu ve "yazık ettim" dedi ama artık iş işten geçmiş
oldu!
1.İbrahim'e 'Deli İbrahim' ve 'Sultan İbrahim' de
denilmektedir. Deli İbrahim idamlara devam eder ve Kemankeş Kara Mustafa Paşa
ile sadrazam Salih Paşa'yı da idam ettirir. Yeniçerilerin başlayan isyanı büyük
boyutlara varınca, isyancıların istedikleri Ahmet Paşa yeniçerilere teslim
edilir. Yeniçeriler tarafından parça parça edilen Ahmet Paşa'ya da 'Hazerpare
Ahmet Paşa' denilir. Ne var ki bu isyan Padişah Deli İbrahim'in sonunu
hazırlar. Sadrazam Mehmet Paşa ile isyancılardan yana olan Şeyhülislâm
ikilisinin karar ve fetvası ile Sultan Deli İbrahim boğdurularak
öldürülür.Sultan I. İbrahim tahttan indirilen dördüncü, öldürülen ikinci
Padişahtır.
On dokuzuncu Osmanlı Padişahı IV. Mehmet (Avcı Mehmet)
(1648-1687) biat alıp tahta çıktığında 7 yaşında bir küçük çocuktu. Çocuk
olduğu içindir ki annesi Turhan Sultan yönetimde etkili olmuş oğlu adına
Osmanlı Devletini yönetiyordu. Nitekim dokuz yaşındaki Padişah IV. Mehmet,
kendisini öldürtmek isteyen babaannesi Kösem Sultan'ın öldürülmesine annesi
Turhan Sultan'ın etkisi ile "olur" veriyor, Turhan Sultan da bir gece
ansızın dairesini bastırıp Kösem Sultan'ı perde ipi ile boğdurarak ortadan
kaldırıyordu.
Sanki kesin kuralmış gibi IV. Avcı Mehmet de idamlara,
boğdurmalara devam eder. Sadrazam Sofu Mehmet Paşa'yı, Tarhuncu Ahmet Paşa'yı,
İpşir Mustafa Paşa'yı idam ettirdi. Bunlarla da yetinmedi ve eski
sadrazamlardan Sarı Süleyman Paşa'yı da idam ettirdi ve Süleyman Paşa'nın kesik
başını yeniçerilere gösterdi. Sadrazam Kara İbrahim Paşa önce Rodos'a sürüldü.
Paşa'dan kese kese altın alındıktan sonra boğdurularak öldürüldü. Budin
Beylerbeyi İhsan Paşa, Telhisçi İsmail Ağa, Kızlar Ağası Behram Ağa, Hacı Bilal
Ağa ve Şaban Ağaları da öldürttü.
Ava çok meraklı olduğu ve günlerce avlandığı için IV.
Mehmet'e "Avcı Mehmet" denilmiş ve bu isimle anılmıştır. İkinci
Viyana kuşatmasının başarısız olması, Estergon, Peşte ve Budin'in kaybedilmesi,
Venediklilerin pek çok kaleyi ele geçirmeleri, ordu'nun Mohaç da yenilgi alması
üzerine Yeniçeriler ayaklandı. Önce II. Viyana kuşatmasının mimarı Merzifonlu
Kara Mustafa Paşa idam edildi. Bu idamla yeniçeriler tatmin olmayıp
ayaklandılar. Bu ayaklanma sonucu IV. Avcı Mehmet tahttan indirildi.
V. Avcı Mehmet Osmanlı tarihinde tahttan indirilen
beşinci padişahtır. IV. Avcı Mehmet tahttan indirilirken isteği yerine
getirildi ve kardeşi II. Süleyman Padişah oldu.
II. Süleyman'a (1687-1695) biat edildi ve 20. Osmanlı
Padişahı olarak tahta geçti. II. Süleyman iyi tahsil ve terbiye görmesine
rağmen Padişahlık kendisine verilirken, bu sorumluluğu ağır olan görevi almamak
için çok direndi. Çünkü kırk yıl hapis hayatı yaşamıştı, ürkekti, çekingendi.
Bu nedenle Padişah olmak istemiyordu. Ama kaderinde Padişah olmak vardı bundan
kaçamadı tahta oturdu. II. Süleyman hep korku ile yaşadı, tedirgin olarak
ömrünü tamamlarken elini kana bulamadı. Son iki senesini hasta olarak yatakta
geçirdi ve çocuksuz olarak eceli ile hayata veda etti.
Sultan I. İbrahim'in oğlu II. Ahmet (1691-1695) 21.
Osmanlı Padişahı olarak kırk dokuz yaşında tahta çıktı ve 51 yaşında öldü.
Elini kana bulamayan, sadrazam, paşa ve her hangi bir yetkiliyi ölüme
göndermeyen padişahlardan biri olarak eceli ile dünyadan göçtü.
II. Mustafa (1695-1703) Osmanlı tahtına yirmi ikinci
Padişah olarak oturdu. Eline kardeş kanı bulaşmadı. Sadrazamlardan sadece
Sürmeli Ali Paşa, Kırım Hanını Padişaha karşı tahrik ediyor iddiası ile önce
görevden alındı sonra da kafası kesilerek katledildi. Edirne'de oturan ve
İstanbul'a dönmeyen Padişah devlet iş ve idaresini Şeyhülislam Feyzullah
Efendi'ye bırakmıştı. Ordu bu durumu kabullenemedi, isyan ederek Edirne'ye
gitti. Şeyhülislâm öldürüldü, Sultan II. Mustafa tahttan indirildi.
Tahttan indirilen altıncı padişah olan II. Mustafa,
tahttan indirildikten sonra çok yaşamadı ve eceli ile öldü. Osmanlı
İmparatorluğu tahtına geçen yirmi üçüncü Padişah olan III. Ahmet (1703-1730),
IV. Avcı Mehmet'in oğludur. Eline evlat, amca ve şehzade kanı bulaşmadı. Her ne
kadar bazı yazarlar oğlu Şehzade İbrahim'i öldürttüğünü yazsalar da İ. H.
Uzunçarşılı, vezirler ile ulema ve diğer yetkililer cenazeyi açıp baktıklarında
ölümde kasıt yoktur kararına vardıklarını yazar.
Hanedandan kimsenin kanını akıtmayan III. Ahmet pek çok
idam ve ölüm fermanı emri verdi. Sadrazam Çorlulu Ali Paşa idam edildi.
Sadrazam Hoca İbrahim Paşa, Silahtar Ahmet Paşa'yı öldürünce durumu öğrenen
Padişah tarafından mazur görülmedi, boğdurulmak suretiyle cezalandırıldı ve
parasına, malına mülküne el konuldu.
Patrona Halil İsyanı pek çok ölümü arka arkaya getirdi.
İsyancıların isteği üzerine Nevşehirli Damat İbrahim Paşa boğdurularak
öldürüldü, cesedi öküz arabasına konularak isyancılara gönderildi. İsyancılar
cesedi parça parça ettiler. Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ile birlikte
isyancıların istediği 37 kişinin hepsi idam edildi ve cesetleri isyancılara
teslim edildi. Buna rağmen isyancılar tatmin olmadı ve III. Ahmet'in tahttan
indirilmesini istediler. III. Ahmet kendisi ve ailesine zarar verilmemesi
durumunda tahtan çekileceğini bildirdi. İsteği yerine geldi ve tahttan çekildi.
III. Ahmet tahttan zorla indirilen yedinci padişah olarak kayda geçti.
Yirmi dördüncü Osmanlı Padişahı olarak tahta çıkan I.
Mahmut (1730-1754), II. Mustafa'nın oğlu, III. Ahmet'in yeğenidir. Patrona Halil'in
başlattığı isyan sonucu tahta çıktı ama Patrona Halil ile olayın elebaşlarını
affetmedi ve isyanı başlatan Patrona Halil ile arkadaşlarını öldürterek
cezalandırdı. Birinci Mahmut, hanedanın erkeklerine dokunmadı ama amcası olan
III. Ahmet'in kızı, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın karısı Fatma Sultan'ı
boğdurarak cesedini Sarayburnu'ndan denize attırdı. Patrona Halil İsyanını
başarı ile bastıran Sadrazam Kabakulak İbrahim Paşa'yı katlettirdi, vücudu
Resmo'ya, başı da İstanbul'a getirildi. Darüssaade Ağası Hafız Beşir Ağa ile
adamlarını Kızkulesinde boğdurttu.
Birinci Mahmut 58 yaşında, Cuma namazından at sırtında
dönerken vefat etti ve arkasında çocuk bırakmadan dünyadan göçtü.
Osmanlı İmparatorluğunun 25. Padişahı olarak tahta çıkan
III. Osman (1754-1757), II. Mustafa'nın oğlu ve I. Mahmut'un kardeşidir.
Osmanlı Devletinin şanssız şehzadelerinden biriydi. Çünkü babası öldüğünde 4
yaşında idi. Edirne'den İstanbul'a getirilerek Topkapı Sarayındaki Şehzadegân
dairesine (kafese) kapatıldı ve tam 41 yıl bu dairede hapis hayatı yaşadı.
Padişahlık süresi üç yıla yakın olan III. Osman elini
kana buladı ve III. Ahmet'in yeğeni Şehzade Mahmut'u boğdurarak ortadan
kaldırttı. Ayrıca kendisinden çok şeyler beklediği Veziriazam Bıyıklı Ali
Paşa'yı rüşvet aldığı iddiası ile önce hapsettirdi sonra da katlettirdi. Ali
Paşa'nın katlinden birkaç saat sonra da "acele ettim, öldürttüm"
diyerek pişmanlığını ifade eden III. Osman 58 yaşında eceli ile dünyadan göçüp
gitti.
Osmanlı İmparatorluğunun 26. Padişahı olarak tahta çıkan
III. Mustafa (1757-1774), babası III. Ahmet'e karşı yapılan Patrona Halil
isyanı ile kafese kapatıldı(III. Ahmet 1736 da öldü) ve 27 yıl boyunca kafes
hayatı yaşadı. III. Osman'ın vefatı üzerine kafesten çıkarılarak tahta
oturtuldu ve kendisine Padişah olarak biat edildi.
III. Mustafa eline saltanat üyelerinin kanı bulaşmadı. O
yolu tercih etmedi ama Sadrazam Köse Bahir Mustafa Paşa fazla servet sahibi
olması nedeni ile Midilli'ye sürgün edildi. Midilli'ye gittikten birkaç gün
sonra başı kesilmek suretiyle öldürüldü ve kesik başı İstanbul'a getirilerek
teşhir edildiği gibi malına, mülküne, para ve altınlarına el konuldu.
Yağlıkçızade Hacı Mehmet Emin Paşa Serdar-ı Ekrem iken azledildi. Sürüldüğü
Dimetoka'ya giderken uğradığı Edirne'de başı kesilmek suretiyle öldürüldü.
Devletin baş tercümanı Bogdan prensi Kalimakimade kafası kesilerek idam edildi.
III. Mustafa eceli ile ölen Padişahlardan biridir.
Birinci Abdülhamit (1774-1789) Osmanlı İmparatorluğunun
27. Padişahıdır. III. Osman'ın yerine Padişah oldu, Eline haneden kanı
bulaşmadı. Yolsuzluk ve darbe yapmayı planlamakla suçlanan Sadrazam Halil Hamit
Paşa Gelibolu'ya sürgüne gönderildi. Birkaç gün sonra Bozca Ada'ya götürüldü ve
burada kafası kesilmek suretiyle idam edildi. Kesik başı ise İstanbul'a getirildi.
Birinci Abdülhamit eceli ile öldü.
Üçüncü Selim (1789-1807) yirmi sekizinci Osmanlı
Padişahıdır. Amcası I. Abdülhamit'in iyi niyeti sonucu kafes hayatı yaşamadı,
iyi yetiştirildi. I. Abdülhamit'in vefatı üzerine tahta çıkarak padişah oldu.
Bir dizi yeniliklerle dikkat çekti. Nizami Cedit ordusunu kurunca, yeniçeriler
Kabakçı Mustafa'nın önderliğinde isyan ettiler. İsyancıların isteği üzerine
III. Selim Nizam-ı Cedit ordusunu lağvettiği gibi tahtını da terk etti. Yerine
amcasının oğlu IV. Mustafa geçer geçmez III. Selim'i kafese/zindana gönderdi.
III. Selim'i tekrar Padişah yapmak için Alemdar Mustafa Paşa'nın İstanbul'a
geleceği duyulunca IV. Mustafa'nın emri ile III. Selim önce boğduruldu, sonra
da hançerlenerek öldürüldü. Böylece kan dökmeden öldürülme geleneği de bozulmuş
oldu.
Sadrazam Rusçuklu Çelebizade Şerif Hasan Paşa III.
Selim'in fermanı ile Şumnu'daki kışlık karargâhında idam edilerek öldürüldü.
III. Selim tahttan zorla indirilen sekizinci, öldürülen dördüncü Osmanlı
padişahıdır.
Osmanlı İmparatorluğunun 30. Padişahı olan II. Mahmut
(1808-1839) Alemdar Mustafa Paşa'nın tahttan indirdiği IV. Mustafa'nın yerine
Padişah oldu. İlk işi kendisini öldürtmek isteyen IV. Mustafa'yı boğdurtmak
oldu, Sadrazam Benderli Ali Paşa bir haftalık sadrazam iken Yunan yanlısı
iddiası ile idam edildi. Benderli Ali Paşa Osmanlı İmparatorluğunda idam edilen
son sadrazamdır.
Padişah II. Mahmut eceli ile öldü. Osmanlı Devletinin 31.
Padişahı olan I. Abdülmecit (1839-1861) 16 yaşında tahta çıktı. I. Abdülmecit
demokrasiye geçiş olarak kabul edilen Gülhane Hattı Hümayünü (Tanzimat Fermanı)
ilan eden Padişahtır. Kuleli Vakası olarak anılan olay ile Padişahlıktan
düşürülmek istendi ise de komple önlendi. Suçlular yakalandı, mahkemeleri
Kuleli'de yapıldı ve suçlulara çeşitli cezalar verildi. Cafer Dem Paşa
cezalandırılmak için Kuleli Kışlasına görülürken kayıktan denize atlayarak
intihar etti.
Birinci Abdülmecit, Osmanlı Devletinin son dört
padişahının (IV. Murat, II. Abdülhamit, V. Mehmet Reşat ve VI. Mehmet
Vahdettin) babası olup genç yaşta veremden öldü. Eline haneden kanı bulaşmayan
padişahlardan biridir.
Osmanlı İmparatorluğunun 32. Padişahı olan Sultan
Abdülaziz (1861-1876) 31 yaşında biat alarak tahta geçti. İleri görüşlü,
yenilikçi ve batıya dönük bir padişahtı. Devletin eyaletlerinden başka yurt
dışına giderek yabancı devletleri ziyaret eden ilk padişahtır. Belçika,
Almanya, Avusturya, Macaristan'ı ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında İngiliz
Kraliçesi Victoria, Belçika Kralı II. Leopald, Prusya Kralı I. Wilhem,
Avusturya-Macaristan İmparatoru Fraçois-Josep ve Romanya Prensi Karol ile
görüştü.
Balkan isyanları, Karadağ, Eflak-Buldan olayları,
Birleşik Romanya'nın doğuşu, Türk Ordusunun Sırbıstan'dan çekilmesi, Mısır
Hidivliğinin özerklik haklarının genişletilmesi, borçlar ve nihayet Hersek ve
Bulgar isyanları I. Abdülaziz'i çok zor durumlara düşürdü ve darbe ile tahttan
indirildi. Feriya Sarayında gözaltında bulunduğu sırada bileklerinden damarları
kesilmiş olarak ölü bulundu.
Sultan Abdülaziz darbe ile düşürülen on birinci Padişah
olup eli hanedan kanına bulaşmamıştır. Osmanlı Devletinin 33. Padişahı olarak
tahta çıkan V. Murat'ın (1876/1876 üç ay) akli dengesi yerinde olmadığı için
sadece üç ay tahtta kaldı. Bazı gruplar tarafından tekrar Padişah yapılmak
istendiyse de sonuç vermedi.
V. Murat eli hanedan kanına bulaşmayan, tahttan indirilen
on ikinci padişah olup eceli ile terki dünya eyledi..Osmanlı İmparatorluğunun
34. Padişahı olan II. Abdülhamit'in (l876-1908), verdiği buyruk ve şeyhülislam
fetvası ile sadrazam öldürülmesine son verildi ama buna pek uyulmadı. Mithat
Paşa uzun süre devlete vali ve sadrazam olarak görev yaptı. IV. Murat'ın
tahttan indirilerek II. Abdülhamit'in tahta çıkmasına yardımcı oldu. Ama
çeşitli bahaneler ileri sürülerek mahkemeye verildi. Yıldız'da kurulan
mahkemede yargılandı ve idam cezasına çarptırıldı. II. Abdülhamit tarafından
idam cezası Taif'e hapis cezasına çevrilerek sürgüne gönderildiyse de Taif
hapishanesinde boğdurulmak suretiyle öldürüldü. Aynı şekilde Taif'te bulunan
Mahmut Paşa'da öldürüldü. II. Abdülhamit'in kontrol amaçlı gönderdiği
müfettişler Mithat Paşa'nın mezarını açtırarak öldürüldüğünü ispatlamak için
başını gövdeden ayırtıp padişaha gönderdiler.
II. Abdülhamit tahttan darbe ile indirilen on üçüncü
Padişah olup eceli ile ölmüş olup, eline haneden kanı bulaşmamıştır.V. Mehmet
Reşat (1909-1918) Osmanlı Devletinin 35. Padişahıdır. II. Abdülhamit'in tahtan
indirilmesi ile Padişah oldu. Eline haneden kanı bulaşmayan Padişahlardan
biridir, eceli ile öldü.
Osmanlı İmparatorluğunun 36. Padişahı olan VI. Mehmet
Vahdettin (1918-1922) eline hanedan kanı bulaşmamıştır. VI. Mehmet Vahdettin
Balkan Savaşlarını, I. Dünya Savaşını, Ulusal kurtuluş Savaşlarını yaşamış ama
ne yazık ki sırf taht ve saltanatını koruyabilmek için işgalcilerden yana tavır
almış, ulusal kurtuluş savaşı zaferle sonuçlandıktan sonra İngilizlere
sığınarak Malaya Zırhlısı ile yurtdışına kaçarak ülkesini terk eden ilk padişah
olmuştur. Eceli ile öldü.
http://sozcu.com.tr/2014/yasam/osmanlida-ses-getiren-infazlar-600830/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.